Bilerek inkâr etmek. |
جَحَدَ الأ مرَ و به ـــَــ جَحْداً ، و جُحُودًا |
Malı elinden gitti. Hayrı azaldı. |
أجْحَدَ |
Hayvan ve haşarat deliği. |
اُلجحْر : (ج) جُحُور ، و أ جْحار |
Kıtlık yılı. |
اَلجحْرة |
Uzaklaşmak, yalnız kalmak. (-o) : Kırmak. |
جَحَشَ عنه ـــــَــ جَحْشًا |
(an) : Müdafaa etti. Döğüştü. |
جاحَشَ |
Sıpa. |
الجحْش : (ج) جِحاش |
Gözü yuvasından fırlamak. |
جَحَظَتْ عينُه ــــَــ جُحُو ظًا |
Meyletmek. |
جَحَفَ فلانٌ مع فلان |
Kabuğunu soymak. Almak. Kapmak. Tepmek. |
و ـ الشى ءَ ـ َجَحْفًا |
(bi) : Götürdü, zarar verdi. Kökünü kazıdı. |
أجْحَفَ به |
Havuzun kıyılarında kalan su. Avuç dolusu. |
اُلجحْفَة : (ج) جُحَفٌ |
Çok sayıda atlı asker. |
اَلجحْفَل : (ج) جحا فِلُ |
Ateş yakmak. Göz açmak. |
جَحَمَ النارَ ـــَــ جَحْماً |
Pek kızgın ateş. Cehennem. |
الجحِيم |