Av köpeği, zağar. |
الثمْثَمُ |
Sürme taşı. Antimon. |
الإِثمِدُ |
Meyve vermek. Olmak, olgunlaşmak. Çoğalmak. (-li) : Meyve toplamak. |
ثَمَرَ الشجرُ ـــُــ ثُمورًا |
Meyve. Faide. Netice, mahsul. |
الثَّمَرَ ةُ (ج) ثمر ، و ثُمُر ، و ثِمارٌ واثمارٌ |
Durmak, yerleşmek. (-o) : bırakmak. Örtmek. Terbiye etmek. |
ثَمَلَ ــــِــ ثَمْلأً و ثُمولأً |
Sığınak. |
الثِّمال |
Kaptaki artık. |
الـثّـــَــمالَةُ : (ج) ثُـمالٌ |
“Sonra” |
ثـمَ |
= |
ثُمَّتَ |
“Orası, ora” |
ثَمَّ |
sekiz oldu. Pahalandı. Bedelini verdi. |
أثْمَنَ |
Seksen. |
الثمانون |
Sekiz. |
الثَّمانِيَةُ |
Bedel. Fiat. |
الثَمَنُ |
Sekizde bir. |
الثَّمْنُ : (ج) أ ثمانٌ |