Yarmak, akıtmak.

ثَعَبَ الماءَ والدمَ و نحو هما ثَعَباً

Uzun ve büyük yılan.

الثُّعبان : (ج) ثَعابينُ

Bodur adam. Küçük hıyar. Siyil. Etli ben.

الثُّعرور : (ج) ثعارير

Dişleri üst üste binmiş adam. Meşhur büyük kişi.

الأثْعلُ : (ج) أ ثاعِلُ

Tilki. Havuzdan su çıkacak oluk.

الثَّعْلَبُ (ج) ثعالب