Köpek kuyruğunu salladı. Yaltaklandı.

ÊóÈóÕúÈÕó

Görmek. (-bi) : Görmek ve bilmek.

ÈóÕöÑó ÜÜÜÜóÜÜ ÈóÕóÑðÇ

Görmek. Basiret sahibi olmak. (-bi) : Görmek, bakmak.

ÈóÕõÑó ÜÜÜÜõÜÜ ÈóÕóÑðÇ ¡ æ ÈóÕÇÑóÉ ð

Gördü. Doğruyu buldu. Açık ve seçik oldu. Baktı.

ÃóÈúÕÑ

(o) : Tarif etti. Yol gösterdi. Öğretti. Açıkladı.

ÈóÕøóÑó

Düşündü, tanıdı.

ÊóÈÕøóÑó

Görme duyusu.

ÇáÈÇ ÕöÑÉ

Göz. Görme duyusu. İdrâk.

ÇáÈóÕóÑõ : (Ì) à ÈÕÇÑ

İdrâk. Zekâ. İlim. Tecrübe. Delil. İbret. Perde.

ÇáÈóÕöíÑÉ : (Ì) ÈóÕÇÆÑõ ¡ æ ÈöÕóÇÑñ

Tükürmek.

ÈóÕóÞó ÜÜÜÜõÜÜ ÈóÕúÞðÇ

Tükürük.

ÇáÈõÕÇÞ

Soğan.

ÇáÈóÕóáÉ : (Ì) ÈóÕóá