|
Kopmak, düşmek. (-bi) : Düşkün olmak; çok ilgilenmek. (-fi, bi) : Maharet kazanmak. (-ilâ) : Muhtaç olmak. |
أرِبَ العضوُ ــــَــ أرَباً |
|
Kazanmak, galip gelmek. |
آرَبَ عليه إيرابا |
|
Cimri oldu. (-o) : Tamamladı. Parçaladı. |
أرَّبَ |
|
Sağlamlaştı. Zekî göründü. |
تأرَّبَ |
|
İhtiyaç. Zekâ. Organ. |
الإرْبُ ، (ج) آراب ، وأَرْآب |
|
İhtiyaç. Emel. İdeal. |
الأَرَب |
|
Emel, arzu. |
الإرْبة |
|
İhtiyaç. Emel. |
المأرَب ، (ج) مآرب |
|
Artık. Miras. Kül. |
الإرثُ ، (ج) إراث (و انظر : ورث) |
|
Güzel koku. |
الأريجة ، (ج) أرأئج |
|
Erguvan. Kırmızı boya. |
الأرْجُوان |
|
Özlemek. (-bi) : Tarih atmak. Tarihini belirtmek. |
أرَخَ ، إلى مكانِه ـــَــ أروخاً |
|
Tarih attı. Tarihini belirtti. |
أرَّخ ، الكتابَ |
|
150 kg.lık bir ölçek. |
الإردَبُّ ، (ج) أرادبُ |
|
Toparlanmak. El uyuşmak. (-ilâ) : Sığınmak. |
أرَزَ ـــِــ أرْزًا ، و أروزاً |
|
Çam. Pirinç. |
الأَرْز |
|
Yara için alınan diyet. Rüşvet. |
الأرْش : (ج) أَرُوش |
|
Kurt ağacı yemek. |
أرَضَت الأرَضَةُ الخَشَبَ و نحوه ـــُــ أرْضاً |
|
Dünya. Yer. Alt. |
الأرْض (ج) أرضون ، و أرَضُونَ ، وأراضٍ |
|
Ağaç kurdu. Beyaz karınca. |
الأرَضَة (ج) أَرَض |
|
İşgaliye ücreti. |
الأرْضيَة |
|
Uykusu gelmemek. |
أرِق ــــَــ أرَقاً |
|
Misvak ağacı. |
الأرَاكَةُ |
|
Koltuk. |
الأريكَةُ : (ج) أراءكُ |
|
Azı dişi. |
الاَرْم ــ اللإرْم |
|
Tavşan. |
الأرْنَب ، (ج) أرانب |
|
Arı bal yapmak. Kazan dibi tutmak. Kızmak. Sevk etmek. Azar azar dökmek. |
أَرَى النحلُ ـــِــ أرْياً |
|
Ahır. |
الآرِى ، (ج) أوارٍ |
|
Bal. Çiğ. |
الأرْيُ |