Almak, elde etmek. Kabul etmek. Muahaze etmek. Yakalamak. Galip gelmek. |
أخذ الشىء يأخُذُه أخْذًا ، و تأخَذاً ، و مأخَذاً |
(- bi) : Cezalandırmak. |
|
(- fî) : Tesir etmek. Başlamak. |
|
Mani oldu, önledi. |
و ـ على يده |
Muahaze etti. Çıkıştı. |
[اَخذه موأخذة] |
Aldı. Edindi. |
اتَخذه |
Tuzak. Oyun. Büyü. |
الأُخْذةُ |
Gecikti, geciktirdi. Geri kaldı. |
أخَّرَ |
Gecikti. Geri kaldı. |
تأخَر |
Gecikti, geciktirdi. Geri kaldı. |
أخَّرَ |
Gecikti. Geri kaldı. |
الآخَرُ ، (ج) آخرون ، م أُخْرى وأخراة (ج) أخر |
Diğer, başka. |
وأُخْريَات |
Sonuncu. |
الآخِر : م الأخْرَى |
Âhiret. Nihayet. |
الآخِرة |
Sonuncu, nihayet. |
الأَخير |
Arka. Geri bırakılan. |
المؤخَّر |
Kardeş edinmek, kardeş olmak. |
أخَافلاناً ـــُــ أخُوَّةً ، وإخاوةً |
Kardeş edinmek, kardeş etmek. Yaklaştırmak. |
آخى فلاناً مؤاخاةً وإخاءَ |
Kardeş edindi. Araştırdı. |
تَاَخَى فلاناً |
Yakın alâka. Ahit. |
الآخِيّة : (ج) أواخ ٍ |
Kardeş. |
الأخ : (ج) إخوان ، وإخوة |
Kız kardeş. Benzer. |
الأُخـت ، (ج) أخَوات ، وأخت |