Sekizinci ay Ağustos

ÂÈ

Tuğla

ÇáÂÌõÑø

 

ÂÏóãú ÇäÙÑ (ÃÏã)

Dördüncü ay Nisan

ÂÐÇÑ

Ayçiçeği

ÇáÂÐóÑúíõæä

 

Âá ÇäÙÑ Ãæá

Allah’ım kabul et

Âãöíäó

Kurşun veya kalay

ÇáÂäõß

Kamış, kamışlık

ÇáÃóÈÇÁóÉ

Hazırlanmak, kasdetmek. (-ilâ) Arzu etmek (-alâ) Saldırmak, bozmak

ÃÈøó ááÓíÑ ÜÜÜõÜÜ ÃóÈøðÇ æÃÈóÇÈÇ

Öğündü, iftihar etti

ÊÃÈøóÈó Èå

Taze ve kuru ot

ÇáÃóÈøõ

Bir şeyin vakti

ÅÈøÇäõ ÇáÔøíú

(Hava) çok sıcak olmak

ÃÈöÊó Çáíæãõ ÜÜÜóÜÜ ÃóÈúÊð

Arap alfabesini toplayan şu kelimelerin ilki

ÃÈÌÏ

à ÈÌÏ ¡ åæÒ ¡ ÍõØì ¡ ßóáóãä ¡ ÓóÚóÝóÕ ¡ ÞóÑóÔÊ ¡ ËóÎóÐ æÖÙÛ
Ebced hesabından sayı değerleri şöyledir
Ç    È     Ì     Ï    å     æ     Ò   Í   Ø    ì     ß    á   ã 
40     30     20     10    9     8     7      6     5      4     3     2   
ä   Ó   Ú   Ý   Õ    Þ    Ñ    Ô     Ê      Ë 
500     400    300    200    100    90     80    70    60    50
Π  Р    Ö    Ù      Û
1000   900    800    700    600

Ürkmek. (-alâ) Kızmak

ÃóÈöÏó ÜÜÜóÜÜ ÃóÈóÏðÇ

Devam ettirdi, ürküttü

ÃóÈøóÏó ÇáÔìÁó

Şaşılacak şey veya söz. Göçmen olmayan kuşlar

ÇáÂÈÏÉ (Ì) ÃæÇÈÏõ

Ebediyen.

ÇáÃÈÏ (Ì) ÂÈÇÏ

Çiçekleri tozlaştırmak, çiftleştirmek. Islah etmek. Sokmak. İncitmek.

ÃÈóÑó ÇáäøóÎáó ÜÜÜõÜÜ ÃÈúÑðÇ ¡ æ ÅÈÇÑð ¡ æ ÅÈÇÑÉð

İğne yapan ve satan

ÇáÃóÈøóÃÑõ

İğne

ÇáÅÈúÑÉ (Ì) ÅÈóÑñ

İğnelik. Büyük iğne

ÇáãöÆúÈóÑõ (Ì) ãóÂÈÑõ

Opera

ÇáÃõÈúÑÇ

Som Altın

ÇáÅÈÑíÒ

Has İpek, İbrişim

ÇáÅÈúÑóíúÓóã 

Küvet

ÇáÃóÈúÒóä (Ì) ÃÈÇÒäõ

Kemer tokası

ÇáÅÈúÒíã

Halk, güruh, evbas

ÇáÃõÈÇÔÉ

Koltuk altına koymak. Terbiye etmek

ÊÃÈøóØ ÇáÔìÁó

Koltuk altı

ÇáÅÈúØ - ÇáÅÈöØ (Ì) ÂÈÇØ

Kaçmak

ÃÈóÞó ÜÜÜÜöÜÜÜÜ ÃóÈúÞÇð æ ÅÈÇÞÇð

(min) Tiksindi, kaçındı

ÊÇÈøóÞó

Guruplar, bölükler. (Müfredi yoktur)

ÇáÃóÈÇÈíÜá

Demet, bağ. Cemaat

ÇáÅöÈøÇáóÉ

Şaşılacak şey veya söz. Göçmen olmayan kuşlar.

ÇáÂÈÏÉ : (Ì) : ÃæÇÈÏõ

Ebediyen.

ÇáÃÈÏ : (Ì) ÂÈÇÏ

Çiçekleri tozlaştırmak, çiftleştirmek.

ÃÈóÑó ÇáäøóÎáó ÜÜÜõÜÜ ÃÈúÑðÇ ¡ æ ÅÈÇÑð ¡ æ ÅÈÇÑÉð

Islah etmek. Sokmak. İncitmek.

 

İğne yapan ve satan.

ÇáÃóÈøóÃÑõ

İğne.

ÇáÅÈúÑÉ : (Ì) ÅÈóÑñ

İğnelik. Büyük iğne.

ÇáãöÆúÈóÑõ (Ì) ãóÂÈÑõ

Opera.

ÇáÃõÈúÑÇ

Som altın.

ÇáÅÈÑíÒ

Has ipek, ibrişim.

ÇáÅÈúÑóíúÓóã

Küvet.

ÇáÃóÈúÒóä : (Ì) ÃÈÇÒäõ

Kemer tokası.

ÇáÅÈúÒíã

Halk, güruh, evbas.

ÇáÃõÈÇÔÉ

Koltuk altına koymak. Terbiye etmek

ÊÃÈøóØ ÇáÔìÁó

Koltuk altı.

ÇáÅÈúØ ÜÜ ÇáÅÈöØ (Ì) ÂÈÇØ

Kaçmak.

ÃÈóÞó ÜÜÜöÜÜ ÃóÈúÞÇð æ ÅÈÇÞÇð

(min) : Tiksindi, kaçındı.

ÊÇÈøóÞó

Guruplar, bölükler. (Müfredi yoktur)

ÇáÃóÈÇÈíÜá

Demet, bağ. Cemaat.

ÇáÅöÈøÇáóÉ

Develer. (Müfredi yoktur)

ÇáÅÈöáõ ãÄäË (Ì) ÂÈÇáñ

Kan durmak. İtham etmek.

ÃÈóäó ÇáÏãõ Ýì ÇáÌõÑÍ ÜÜÜÜÜõÜÜÜÜ ÃóÈúäÜÜÇð

İzinden gitti. Övdü. Ağıt okudu.

ÃóÈøóäóÇáÔìÁó

0

ÇáÇÈúäõ : ÇäÙÑ Èäæ

Dikkat etmek, önem vermek. Anmak. İltifat etmek.

ÃÈóåó áóå ¡ æÈå ÜÜÜÜÜóÜÜÜÜ ÃÈúåÇð

(alâ) : Büyüklendi. (-an) : Tenezzül etmedi.

ÊÃóÈøóåó

Parlaklık. Şöhret. Büyüklük.

ÇáÃóÈøóåÉõ

Baba olmak.

ÃÈÇ ÜÜÜõÜÜ ÃõÈõæøóÉ æ ÅóÈÇæÉ

“Babam feda olsun.” dedi.

ÃóÈøÇå

Baba. Dede, amca.

ÇáÃóÈõ (Ì) : ÂÈÇÁ ¡ æ ÃõÈõæøÉñ

Ana ve baba.

ÇáÃóÈæÇä

Pederşahlık.

ÇáÃóÈóæöíÉø

Dayatmak, razı olmamak; tenezzül etmemek.

ÃóÈì Úóáóìøó ÜÜÜóÜÜ ÇöÈÇÁó æ ÇöÈÇÁóÉð