EVLİYÂ
HAYÂTINDAN SAHÎFELER
Meşhûr
âlim ve velîlerden Ebû İshâk-ı Şîrâzî (rahmetullahi teâlâ aleyh)
hazretleri, "Cemâl-üd-dîn", "Şeyh-ül-İslâm" ve "Şeyh-ül-İmâm" lakabları ile
tanınmaktadır.
Ebû
İshâk'ın bedeni zayıf ve ince idi. Kuvvetli bir hâfızaya sâhib olup, zekî bir
kimseydi. Ders okumak ve ilim tahsil etmek için çok gayret ediyordu. Yemeği ve
elbisesi azdı. Aza kanâat eder ve fakirliğe sabrederdi. Kâdı Ebü'l-Abbâs el-Cürcânî
ve diğer arkadaşları diyorlar ki: "Ebû İshâk-ı Şîrâzî, dünyâlık olarak hiçbir
şeye sâhip değildi. Hattâ o hâle geldi ki, bir günlük yiyeceğini ve giyeceğini
bulamadığı zamanlar olurdu."
Ebû
İshâk-ı Şîrâzî, fakir bir kimse olup, Nizâmiyye Medresesinde ders vermeye
başlamasından sonra da durumu değişmedi. Talebelerini çok severdi ve "Benden bir
mesele okuyan kimse, benim evlâdım sayılır." derdi. Fakirliği sebebiyle hacca da
gitmemişti. Nizâm-ül-mülk'e yakın olmasına rağmen maddî bakımdan hâlinde bir
değişiklik olmadı. Mala, paraya hiç düşkün değildi. El-Mâhânî diyor ki: "Onun
bir yiyecek ve binek almaya yetecek kadar malı yoktu. Fakat isteseydi, onu el
üstünde taşırlardı."
|