|
VELİ ŞEMSEDDÎN
Bursa
velîlerinden. Emir Sultan hazretlerinin halîfelerinden Hoca Hasan Efendinin
talebesidir. Babasının adı Mûsâ'dır. Ârif, âbid, zâhid, verâ sâhibi, ilmiyle
amel eden fazîletli
bir zâttı. Vâz ve nasîhatla meşgûl olurdu. Bu sûretle kendisinden çok kimse
istifâde etti. Şakâyık-ı Nu'mâniyye sâhibi
der ki: "Ben onun el yazısıyla yazılmış bir kitap gördüm. O kitapta Kur'ân-ı
kerîmin tefsîri, te'vîli ve tasavvuf büyüklerinin sözleriyle ilgili ince mânâlar
gördüm. Buradan onun zâhirî ve bâtınî ilimlere sâhip bir âlim olduğu
anlaşılıyor. Bursa'da bir mescid yaptırıp 1470 (H. 875) te vefât etti ve
yaptırdığı mescidin yanına defnedildi. Bu mescid, Velî Şemseddîn mescidi diye
tanınmıştır. Balıkesir'de de ona nisbet edilen bir kabir vardır.
Bu zât
kerâmetleriyle meşhûr olmuştur. Nakledilir ki: Bursalı Hocazâde Efendinin babası
bir ziyâfet verip, oğulları da güzel elbiseler giyerek bu ziyâfette bulunmuştu.
Hocazâde Efendi eski elbise ile ayakkabı çıkarılan yerde idi. Veli Şemseddîn
Efendi, çocukların babasına; "Bunlar kimlerdir?" diye sorunca, oğullarımdır,
dedi. Hocazâdeyi sorunca da; "O da oğlumdur. Fakat benim yolumu terk etti.
Okuyup yazmaya heves etmediğinden dolayı gözümden düştü." dedi. Bunun üzerine
Veli Şemseddîn Efendi çok nasîhat etti. Sonra Hocazâde'yi yanına çağırdı. "Bu
durumdan üzülme!" diye teselli etti. "İnşâallahü teâlâ yakın zamanda sen çok
yüksek derecelere ulaşırsın. Kardeşlerin sana hizmetçi olurlar." buyurdu. Aradan
çok zaman geçmeden Hocazâde, Muallim-i Sultânî ve kâdıasker oldu. Babası
ziyârete geldiğinde babasıyla baş köşeye oturdu, kardeşleri de onlara hizmet
etti.
KAYNAKLAR
1)
Vefeyât-ı Baldırzâde; Süleymâniye Kütüphânesi, Hacı Mahmûd Kısmı, No: 4613,
v.102a
2)
Şakâyık-ı Nu'mâniyye Tercümesi; s.132
|
|