ŞEYH SAÇAKLI
Gaziantep velîlerinden. İsmi Ebûbekr olup, babasınınki Mehmed'dir. Maraş'ta
doğdu. Doğum târihi belli değildir. İlk tahsîlini doğduğu yerde yaptı. Daha sonra
Tefsîr-i Tıbyân müellifi Mehmed ve Dârendeli Hamza Efendinin derslerine
devâm etti. Şeyh Abdülganî Nablüsî'den hadîs,
tefsîr ve tasavvuf ilmi öğrendi ve icâzet aldı. Tahsîlini tamamladıktan sonra
memleketine döndü ve talebe yetiştirmeye başladı.
Bir gün
talebelerinden biri; "Efendim dersinize Hızır aleyhisselâm geliyor." deyince,
Saçaklı; "Geliyor da bana niçin görünmüyor." diye sordu. Ertesi gün talebe Hızır
aleyhisselâma; "Hocam sizi niçin göremiyor?" diye sorunca, o da; "Hocanda daha
dünyâ muhabbeti var. Süslü sarık takıyor." buyurdu. Bunun üzerine, eskiden
dokumalardan kesilen saçakların birkaç tânesini birleştirerek sarık yerine
başına doladı. Allahü teâlâya dünyâ sevgisini kalbinden çıkarması için yalvardı.
Bir süre sonra Hızır aleyhisselâm ile devamlı görüşmeye başladı. Başındaki
saçaklardan dolayı "Saçaklı" diye meşhur oldu.
Şeyh
Saçaklı'nın zamânında Maraş Müftülüğü boşaldı. Bu görev Şeyh Saçaklı'ya teklif
edildi. Düşünmek üzere birkaç gün müddet istedi.Mühlet sonunda bu teklifi kabûl
etmedi ve sebebini şöyle anlattı: "Pınar başına gittim. Akan suya danıştım. Bana
dedi ki: "Kaynaktan çıktığım zaman herkes beni içiyor, iğrenmeden kullanıyor.
Fakat şehre girip çıktıktan sonra kirleniyorum. Kimse bana el sürmez oluyor.
Müftü olursan sen de bana dönersin." dedi. Bu sebeple ben de müftü olursam
şehirde herkesle temas edeceğim, âkibetim suya dönecek."
Şeyh
Saçaklı Antep ileMaraş arasındaki bir yolculuğu sırasında 1732 (H.1145)
senesinde vefât etti. Her iki şehir halkı arasında cenâzenin kendi şehirlerine
defnedilmesi husûsunda ihtilaf çıktı. İşin uzamaması için bir hakem tâyin
edildi. Hakem; "Cenâze hangi şehre yakınsa oraya defnedilmesi uygundur."
deyince, cenâzenin her iki şehre olan uzaklığı ölçüldü. Antep'e daha yakın
olduğu anlaşılınca, Antep mezarlığına defnedildi. Türbesi bugün evler arasında
kalmıştır. İbâdethânesi olarak bilinen yer, Aynî Bedreddîn Caddesi 29 numaralı
evin içinde bulunmaktadır.
KAYNAKLAR
1)
Osmanlı Müellifleri; c.1, s.325
2)
Maraş Târihi (Besim Atalay); s.129
3)
Hediyyet-ül-Ârifîn; c.2, s.122
4)
Gaziantep Evliyâları (C.Câhit Güzelbey); s.77
|