CŻLD       ALFABE       KONU       KABR-Ż ŽERŻFLER

1.   2.   3.   4.   5.   6.   7.   8.   9.   10.   11.   12.
     
 

PÎRÎ HALÎFE HAMÎDÎ

Anadolu ālim ve velīlerinden. Hamīd (şimdiki ismi ile Isparta) vilāyetinin Eğirdir kasabasından olup Pīrī Halīfe diye meşhūr olmuş ve memleketi olan Hamīd iline nisbetle Hamīdī denilmiştir. Pīrī Halīfe Hamīdī diye tanınır. Doğum tārihi bilinmemektedir. 1555 (H.962) senesinde vefāt etti. Kabri Isparta'da olup, ziyāret edilmektedir.

İlk zamanlarından ītibāren ilim öğrenmeye ve tasavvuf yolunda ilerlemeye meraklı olan Pīrī Halīfe, Seyyid Emīr Buhārī hazretlerinin sohbetlerine devām ederek olgunlaştı. Tasavvufda yüksek derecelere kavuştu. O büyük zātın huzūrunda, hem zāhirī hem de bātınī kemālātı elde etti.

Tahsīlini tamamlayıp hocasından icāzet aldıktan sonra, memleketine dönerek orada talebe yetiştirip, ilme hizmet etmeye ēalıştı.

Pīrī Halīfe Hamīdī, devamlı ibādet eden, dīnimizin emirlerine son derece bağlı olan bir zāt idi. Diğer büyük zātlar gibi o da dünyāya kıymet ve ītibār etmez, dünyāya düşkün olanlardan uzak dururdu. Çok riyāzet ve mücāhede yapardı. Nefsin arzularına uymaz, nefsin istemediği, ona zor gelen ibādetleri ēok yapardı. Görünüş ītibāriyle diğer insanlar gibiydi. Ama hakīkatte o başka bir ālemdeydi. Allahü teālāya yönelmiş vaziyette, her an ölüme hazır durumda idi. İstiğrak (Allahü teālānın aşkı ile kendinden geēmiş olma) denizinin tam bir dalgıcı idi. Bātını gibi zāhiri de kemālāt ve güzelliğe sāhib olduğundan, onu görenlerin gönüllerinde muhabbet hāsıl olurdu.

Menkıbe ve kerāmetleri pekēok olup, bunlardan biri şöyle anlatılır:

Sevdiklerinden birisi, Pīrī Halīfe'ye hediye olarak bir miktar ceviz getirdi. O da bu hediyeyi kibarca reddederek kabūl etmedi. O kimse, getirdiği hediyenin kabul edilmeye lāyık görülmediğini, Pīrī Halīfe'nin hediyesini kabūl etmediğini düşünerek ēok üzüldü. Hattā kederinden, perişān bir hāle geldi. Onun bu hālini anlayan Pīrī Halīfe, özür dileyerek o kimseye dedi ki: "Sen bu cevizin ağacını hanımına mehir olarak vermemiş miydin? O da ītirāf edip; "Hakīkaten ben bu cevizin ağacını hanımıma hībe eylemiş idim" dedi. Cevizi getiren, başkasının malını ondan izinsiz alıp kullanmanın ve başka birine hediye olarak vermenin cāiz olmadığını düşünerek, bu sebeple hediyesinin kabūl edilmediğini anlayıp rahatladı. Pīrī Halīfe'nin apaēık kerāmetine şāhid olmakla, Pīrī Halīfe'ye olan muhabbet ve bağlılığı daha da arttı.

 

KAYNAKLAR

1) Şakāyik-ı Nu'māniyye; c.2, s.61

2) Şakāyik-ı Nu'māniyye Tercümesi (Mecdī Efendi); s.519

3) İslām Âlimleri Ansiklopedisi; c.14, s.298