CİLD       ALFABE       KONU       KABR-İ ŞERİFLER

1.   2.   3.   4.   5.   6.   7.   8.   9.   10.   11.   12.
     
 

MEHMED HASÎB DÜRRÎ

Gâziantep velîlerinden. 1848 (H. 1264) senesinde Anteb'in Karacaoğlan mahallesinde doğdu. Babası, Şam ve Mısır'da ilim tahsîl etmiş âlim bir zât olan Hacı Hâfız Ahmed Efendidir. İlim ehli bir âilenin çocuğu olarak dünyâya gelen Hasib Dürrî, küçük yaşta ilim tahsîline başladı. İyi bir medrese tahsîli gördü. Arapça ve Farsçayı çok iyi öğrendi. Şuaybzâde Ali Âkif Efendinin feyzli sohbetlerine katılarak ona talebe oldu. Ali Âkif Efendinin hoca silsilesi Abdullah-ı Dehlevî hazretlerine ulaşır.

Hasîb Dürrî Efendinin ikisi matbû olmak üzere üç eseri vardır. Bunlardan Tecvîd-i Dürrî matbû değildir. Bu eser akıcı bir dille tecvid kâidelerini anlatmaktadır. İkinci eseri Zübdet-ül-Ferâiz olup, İslâm hukûkunda mîrâs taksimini anlatır. İstanbul'da basılmış olan eserin bir özelliği de yarısı manzum, yarısı nesir olmasıdır. Son eseri ise Âteş-i Sûzân'dır ve şiir risâlesidir.

Hasîb Dürrî, hayâtının sonlarına doğru yakalandığı kemik vereminden kurtulamayarak 1913 (H.1332) senesinde vefât etti. Kabri Gâziantep'tedir.

Hasîb Dürrî, şiirle sık sık Abdülhamîd Hanı medhederdi. Bu şiirlerinden birisi şöyledir:

 

Şâh-ı cihânbân Abdülhamîd Han

Rûy-ı zemini kıldı gülistân

Soyulmuştu güller bâd-ı hazândan

Olmuştu sümbül gâyet perişân

 

Ezhâr-ı gülşen hep tâzelendi

Oldu zamânı mânend-i nisan

Bağı cihâna geldi taravet

Her sebze oldu bir verd-i handân

 

Her millet ister anın bakâsın

Her fırka olmuş lütfuyla şâdân

Kadr-i maârif buldu terakkî

Baş tâcı oldu erbâb-ı irfân

 

Mektepler açtı her memlekette

Cümle fünûnu öğrendi sıbyân

Sorsam felekten görmüş mü eyâ

Âlemde böyle bir şâh-ı zîşân

 

Mehmed Hasîb Dürrî'nin tasavvuf esaslarından bahseden şiirlerinden biri:

 

Tarik-i Nakşibendde şart-ı evvel terk-i bid'attır

İkinci, îtikâd-ı ehl-i sünnet ve'l cemâattir

Üçüncü gaflet ile ettiği cürme edip tevbe

Maâsî semtine gitmem deyü azm ile niyyettir.

Düşerse kalbine bir katre nâgeh çirk-i isyândan

Anın sabunu istiğfârdır, âbı inâbettir.

Azimet râhını derpiş edip her bir umûrunda

Güzel ahlâk ile her dem tahallük istikâmettir

Bu ilmin haddi terk-ı mâsivâ, hem hubb-ı fillahdır

 

KAYNAKLAR

1) Gâziantep Evliyâları