MEHMED EMÎN EFENDİ
Doğu
Anadolu'da yetişen evliyânın meşhurlarından. Babası Seyyid Abdülazîz
hazretleridir. 1854 (H.1270) senesinde Yukarı Doğubâyezîd'de doğdu. 1914
(H.1332) de yine orada vefât etti. Tasavvufta yüksek haller ve kerâmetler sâhibi
mübârek bir zâttı. Kabri Yukarı Doğubâyezîd'de âile kabristanındadır.
Geceleri parmaklarından sızan ışıkla yazı yazardı. Bu kerâmetini görenler bu
ışıkta satırları sayardık demişlerdir. Zaif ve nazik yapılı bir zâttı. Soğuktan
sıcaktan mütessir olurdu. Ekseriya evinde oturur ilimle meşgul olurdu. Neden
çıkmadığı sorulunca; "Herkes fasulyeden patatesten söz ediyor. Allahü teâlâdan
bahseden kalmadı." buyururdu. Geceleri de uyumazdı. Oğlu Abdülhakîm Efendi; "Ben
babamı hiç yatakta görmedim." demiştir.
Seyyid
Abdülhakîm Arvâsî hazretleri Doğubâyezîd'e akrabâ ziyâreti ve irşâd faâliyeti
için her gidişinde Seyyid Mehmed Emîn'in evinde misâfir olurdu. Çok tatlı
sohbetler ederlerdi. Bir defâ gidişinde MehmedEmîn Efendinin bir oğlu dünyâya
geldi. Ona muhabbetlerinin çokluğundan bu bebeği kucağına alıp ismini kendi ismi
gibi Abdülhakîm koyup, hayır duâ etmişlerdir.
Mehmed
Emîn hazretlerinin eserleri ve mevcud kitapları Rus işgâli sırasında yakılıp
tahrib edilmiştir. Malları ve hayvanları da Ermeniler tarafından talan
edilmiştir. Seyyide Vesîle ve Hatice adında iki kızı ve Seyyid Abdülkâdir,
MuhammedMûsâ, Abdülazîz (Baba Efendi), Abdülazîz, Abdurrahîm, Abdullah (I)
veAbdullah (II) isimlerinde oğulları vardı.
KERÂMET VE MENKÎBELERİ
ANNEN VE
BABAN EVLİYÂ İDİLER
Seyyid
Muhammed Berzencî müftî olarak Doğubâyezîd'e gitmişti.Şehrin eşrafı ona hoş
geldine gittiler. Müftü efendi; "Bu şehirde âlim ve âriflerden kimler vardır?"
diye sorunca, Seyyid Mehmed Emîn'den bahsettiler. Onun husûsî hallerini
bilmediği için bir müddet hoşgeldine gelmesi için bekledi. O gelmeyince, Müftî
efendi kendisi ziyârete gitti. Evine varınca, ikinci kata çıkarıp; "Efendi
içerdedir. Siz içeri buyurun." dediler. Müftî Efendi içeri girip selâm verdi.
Kendini tanıttı.Sonra da hoş geldine gelmediği için sitem etti. Bu sitem nezâket
ehli için ağır ve incitici bulunduğundan, Mehmed Emîn Efendi çok müteessir olup
oturmasını ricâ etti. Fakat o anda Müftî efendi büyük bir dehşet ve korku içinde
titremeye başladı. Mehmed Emîn Efendinin hanımı Seyyide Medine Hanım,
kerâmetiyle bu hâlin farkına varıp alt kattan; "Şeyh Efendi misâfiriniz
korkuyor, onu teskin ediniz." diye seslendi.
O
sırada Mehmed Emîn hazretlerinin oturduğu sedirin altında, bir arslanın
saldırmaya hazır vaziyette işâret beklediği görüldü. Kalkıp eliyle sedirin
altına işâret etti. Arslan kayboldu. Misâfiri elinden tutup iltifat göstererek
teskin etti. Aynı sedirin üzerine oturttu. Kerâmetlerini çok gizlediği halde, bu
kerâmeti iradeleri dışında vukû bulmuştu. Müftî Seyyid Muhammed Berzencî
başından geçen bu hâdiseyi Seyyid Mehmed Emîn hazretlerinin oğluna aynen
anlattıktan sonra; "Senin baban evliyâ idi.Annen de ondan aşağı değildi. Bunu
benden işitmiş ol." demiştir.
KAYNAKLAR
1)
İslâm Meşhûrları Ansiklopedisi
|