CİLD       ALFABE       KONU       KABR-İ ŞERİFLER

1.   2.   3.   4.   5.   6.   7.   8.   9.   10.   11.   12.
     
 

İSMÂİL SİRÂCEDDÎN ŞİRVÂNÎ

Meşhûr velîlerden. Şirvân vilâyetinin Şemâhî kasabasına bağlı Kerdemir köyünde 1782 (H.1197) senesinde doğdu. 1847 (H.1264)'de kolera salgınından vefât etti. Tahsil çağına ulaşınca, Şemâhî kasabasında bulunan âlimlerden Baba Efendinin talebelerinden olan Muhammed Nûrî Efendiden, ilk tahsiline başlayıp, Molla Câmî'nin Kâfiye Şerhi'ne kadar okudu. 1800 (H.1215) senesinde Erzincan'a gidip, oradaki âlimlerden Evliyâzâde Abdurrahmân Efendiden ders gördü ve derslerinde tahsilini tamamlayıp, icâzet aldı. Bundan sonra Tokad'a vardı. Bir sene kaldıktan sonra Bağdât'a gitti. Bağdât'ta Süleymâniye'de Mervezî Yahyâ Efendi veİbn-i Âdem adındaki âlimlerden hadîs ve riyâziye ilmini öğrendi. 1220 senesinde Anadolu'ya, Burdur'a giderek bir müddet de orada fıkıh ilmi öğrendi. Bu tahsil hayâtından sonra Şirvan'a dönüp köyüne yerleşti. Yedi sene ilim öğretmekle meşgul oldu. Daha sonra hacca gitti. 1813 senesinde İstanbul'a dönüp yerleşti.

İlim öğrenmek için yaptığı bütün bu çalışmalar ve seyâhatlerden sonra, kendisini tasavvufta yetiştirecek bir mürşîd-i kâmil, yetişmiş ve yetiştirebilen büyük bir evliyâ arıyor, ona talebe olmak istiyordu. Bu sebeple zamânın en meşhûr velîlerinden feyz menbaı Abdullah-ı Dehlevî hazretlerine talebe olmak, sohbetiyle şereflenmek için Hindistan'a gitmeye karar verdi. Yola çıkıp Basra'ya kadar gitti. Yolculuğu sırasında Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, mânevî bir işâretle ona en meşhur talebesi Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerine gitmesini bildirdi. Bunun üzerine Hindistan yolculuğundan dönüp, Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin huzûruna giderek ona talebe oldu. 1817 senesinde icâzet ve emir verilmesi üzerine Şirvan'a döndü. Dokuz sene Şirvan'da kaldı. Rusların Şirvan'ı istilâsı üzerine, Ahıska'ya gitti. İki sene de orada kaldı. Ahıska da işgâl edilince, 1828 senesinde Amasya'ya gidip dört sene kaldıktan sonra Sivas'a gitti. Dokuz sene de Sivas'ta kaldı. Sonra tekrar Amasya'ya döndü. Ömrünün son zamanlarını Amasya'da geçirip, orada 1847 (H.1264) senesinde çıkan kolera salgınından bir Ramazan ayında vefât etti.

 

KAYNAKLAR

1) Amasya Meşâhiri (Osman Fevzi Olcay), ÜniversiteKütüphânesi No: 9382 v.16