BEKR BİN ÖMER FERSÂNÎ
Evliyânın
meşhûrlarından. İsmi Bekr bin Ömer bin Yahyâ el-Fersânî es-Sa'lebî, künyesi
Ebü's-Seccâd'dır. Doğum târihi bilinmemektedir. 1301 (H.700) senesinde vefât
etti. Kabri Yemânî beldesinde olup ziyâret edilmektedir. Kavmi olan Fersânîler,
gasbedilmiş arâzilere yerleşmişlerdi. Bu sebeple helâl lokma bulmak için uzak
yerlere gitmek zorunda kalıyordu. Âilesini geçindirecek kadar helâl kazanç
sağlardı. Haramlardan son derece sakınır, şüpheli bir şeye düşmemek için çok
gayret gösterirdi. Zamânının meşhur âlimlerinden ilim öğrenip bilhassa fıkıh
ilminde büyük âlim oldu. Devrinin meşhûr fıkıh âlimlerinden Mûsâ el-Hamîlî,
İbrâhim eş-Şeybânî gibi âlimlerle devamlı görüşürdü. İsm-i a'zâm duâsını bildiği
ve kendisine peygamberlere mahsus hâller verildiği nakledilmiştir.
Zamânında
hac için yollar emniyetli değildi. Yol kesiliyordu. Bekr bin Ömer Fersânî
hazretleri, hac için yola çıktı, berâberindekiler de onunla birlikte sâlimen
gidip hac yaptılar. Defâlarca kâfilelerle hacca gitti geldi. Onun bulunduğu
kâfile yolda hiç bir zarara uğramazdı.
Şâhid olduğu
bir hâdiseyi şöyle anlatmıştır:
"Bulunduğumuz yerde garib biri vardı. Bu kimse başını bir örtüyle devamlı örter,
kimseye göstermezdi. Bir gün bu kimse bir yerde uyumuş başı da açılmıştı. Onu
uyur hâlde ve başı açık vaziyette gördüm. Başında saç ve deri yoktu. Bu hâline
çok şaştım. Bu sırada uyandı ve telâşa kapıldı. Telaşlanmamasını ve başının
görülmesinden dolayı endişe etmemesini söyledim. Sonra bu hâlinin sebebini
sorunca şöyle anlattı:
"Ben
kabirleri açan ve kefen soyan biri idim. Bir gün bir tüccarın kızının öldüğünü
ve kıymetli kefene sarıldığını duydum. Gece gizlice gidip kabrini açtım. Tam
kefenini alacağım zaman kabirden bir el çıktı, başımın derisini sıyırıp aldı.
Ben dehşet içinde; "Yâsîn, Yâsîn." dedim ve Allahü teâlâya sığındım. Bu arada;
"Ey bedbaht insan! Allah'tan korkup tövbe edeceğin zaman gelmedi mi?" diyen bir
ses işittim. Kimseyi görmüyordum. Tövbe ettim, dedim. "Eğer gerçek tövbe ettinse
zarar görmezsin." diye bir ses daha işittim. O günden sonra başımın bu hâlini
âilemden ve diğer insanlardan hep gizledim." diye anlattı."
KAYNAKLAR
1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.368
2) Tabakât-ül-Havâss; s.44
|