CİLD       ALFABE       KONU       KABR-İ ŞERİFLER

1.   2.   3.   4.   5.   6.   7.   8.   9.   10.   11.   12.
     
 

ALEVÎ BİN ABDULLAH

Evliyânın büyüklerinden. İsmi Alevî bin Abdullah (Ubeydullah) bin Ahmed bin Îsâ bin Ali bin Câfer-i Sâdık'tır. Seyyid olup, soyu Peygamber efendimize ulaşır. Yemen'de Hadramut'un Terîm kasabasında yaşayıp, zamanla çeşitli yerlere yayılmış olan "Aleviyye" adıyla meşhûr Seyyidler âilesinin ceddi, atasıdır. Hadramut'ta doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 993 (H.383) senesi Hadramut'un Sümel köyünde vefât etti. Kabri ziyâret yeridir.

Seyyid Alevî'nin babası Seyyid Abdullah bin Ahmed Basra'da doğdu. İlim tahsîline burada başladı. 948 senesinde evliyânın önde gelenlerinden Ebû Tâlib-i Mekkî'nin ders ve sohbetlerine katılıp kemâle geldi, olgunlaştı. Sonra babası Seyyid Ahmed ile Basra'dan Hadramut'a hicret ettiler. Önce Terîm civârındaki Cişir, daha sonra da El-Hussiyye denilen yere yerleştiler.

Alevî bin Abdullah, küçük yaşta Kur'ân-ı kerîmi ezberledi. Hadramût, Yemen, Mekke ve Medîne-i münevverede ilim tahsîl etti. Babasından ilim ve edeb öğrendi. Onun gibi fazîletli üstün bir zât oldu. Haram ve şüphelilerden uzak dururdu. Çok ibâdet eder, çok oruç tutar, çok sadaka verir, iyilik yapardı. Yaptığı yardımlar gizli olur, sağ eliyle yaptığından sol elinin haberi olmazdı. Akrabâsından, sevdiklerinden ve talebelerinden bâzılarıyla hac yapmak için Mekke'ye gelmişti. Seksen kişi kadar idiler. Onların bütün ihtiyâçlarını karşıladı. Büyük bir titizlik ile sünnetlerine uyarak hac vazîfesini yaptı. Orada bulunan ilim sâhipleriyle görüştü. Dönüşte kendisiyle birlikte hac yapan bütün tanıdıkları için ayrı ayrı hediyeler aldı. Yumuşak sözlü, güzel ahlâk sâhibi idi.

Seyyid Alevî'nin iki kardeşi vardı. Biri İmâm-ı Basrî olup, Basra'da doğmuştu. O, ilim sâhibi fazîletli bir zâttı. Babasından ve kardeşi Seyyid Alevî'den ilim ve edeb öğrenmişti. Diğer kardeşi İmâm Hadid idi; Hadramut'ta doğdu.

Alevî bin Abdullah; duâsı kabûl olanlardan idi. Kendisinden duâ isteyen murâdına kavuşurdu. Bilhassa hasta ve dertliler sıhhat bulurdu. Çok zengindi. Senenin mahsûlü toplandığı zaman, önceki seneden kalan bütün malları tasadduk eder, fakirlere dağıtır; "Bu, bunun şükrüdür." buyururdu. Âlimler ve şâirler tarafından medhedilmiştir.

Alevî bin Muhammed, Hadramut halkı gibi Şafiî mezhebindeydi. Aleviyye âilesi; Allahü teâlâdan korkar, haramlardan kaçınır ve ilmiyle tanınırdı. Çeşitli zamanlarda çeşitli yerlerde herkesten büyük hürmet ve îtibâr görmüşlerdi.

Alevî âilesine mensûb tanınmış zâtlardan bâzıları şunlardır: 1) Ali bin Alevî, 2) Muhammed bin Ali Alevî, 3) Muhammed bin Ali, 4) Alevî bin Muhammed, 5) Muhammed bin Ali bin Alevî, 6) Ömer bin Abdurrahmân bin Muhammed, 7) Ahmed bin Abdullah, 8) Ömer bin Muhammed, 9) Muhammed bin Ali, 10) Sâlim bin Ahmed, 11) Ebû Bekr bin Ahmed, 12) Akîl bin Ömer ve başkalarıdır.

 

KAYNAKLAR

1) Nûr-üs-Safîr; s.74

2) Meşre-ur-Revî; c.1, s.30, 32