ABDURRAHMÂN BECELÎ
Tâbiîn devri
velîlerinden. İsmi Abdurrahmân, babasının ismi Ebû Nu'm'dur. Doğum târihi ve
yeri belli değildir. Sahâbînin büyüklerinden ilim öğrendi ve birçoğundan hadîs-i
şerîf nakletti. 718 (H.100) senesinde vefât etti.
Abdurrahmân
Becelî, çok ibâdet eden, haramlardan kaçan, devamlı Allahü teâlâyı zikreden bir
zâttı. Hemen ölecekmiş gibi dünyâya rağbet etmez, vaktini ilim, ibâdet ve hayır
işlerle geçirirdi. Çok az yemek yerdi. Genellikle oruç tutardı. Bütün
günlerini;"Rabbim emrine âmâdeyim." cümlesini hazin bir sesle söylemekle
geçirirdi. Devamlı ihrâm ile dolaşırdı. Kendisine nasılsın diye soranlara; "Eğer
iyi bir kul olabilirsek, bize ne mutlu, yok eğer günahkâr isek pek bayağı ve
bedbahtız." buyururdu.
Abdurrahmân
Becelî bir harâbenin yanından geçerken; "Seni harâbe hâline getiren kimdir?"
diye sordu. Harâbe, Allahü teâlânın izni ile dile gelerek; "Geçmiş kavimleri ve
ülkelerini harabe hâline getiren!" diye cevap verdi.
Cemâcim
vak'asında iki müslüman ordu harb yaptı. Bu savaş sırasında Abdurrahmân Becelî,
Haccâc'a; "İnsanları öldürme konusunda ileri gitme." buyurdu. Haccâc bu nasîhata
kızarak; "Senin kanınla yeryüzünü sulayacağım." deyince Abdurrahmân Becelî;
"Yerin altındakiler üstündekilerden daha çoktur." buyurdu. Bunun üzerine Haccâc,
hiçbir şey yapamadı. Doğruyu söylemekten hiç çekinmezdi. Her yerde doğruyu
söylemeye çalışırdı.
KAYNAKLAR
1) Hilyet-ül-Evliyâ;
c.5, s.69
|