Osmanlı
Devleti’nin kırk altıncı şeyhülislâmı. İsmi, Feyzullah’dır. Erzurum’da doğdu.
Doğum târihi bilinmemektedir. Babası Erzurum müftîsi Seyyid Muhammed’dir.
Şems-i Tebrîzî’nin soyundandır. 1703 (H. 1115) yılında Edirne isyânında
fitneciler tarafından şehîd edildi.
Küçük
yaşından îtibâren ilim tahsiline yönelip din ve fen ilimlerinde yetişti. Vânî
Muhammed Efendi’nin tefsîr, mantık, matematik, geometri ve astronomi ilimlerini
öğrendi. Bu sırada dördüncü Mehmed Han’ın hocalığına tâyin edilen hocası Vânî Muhammed
Efendi’nin daveti üzerine, İstanbul’a geldi. Vânî Efendi’ye dâmâd oldu.
Şeyhülislâm Minkârîzâde Yahyâ Efendi’nin yanında mülâzım (stajyer) olarak
çalıştı. Daha sonra hacca gitti. Hac dönüşü Yenişehir’e gelip kayınpederi
tarafından pâdişâhın huzuruna çıkarıldı. 1669 târihinde şehzâde sultan
Mustafa’nın hocası, 1670’de müderris oldu. Fâtih’de Sahn-ı semân medreselerinde
vazifelendirildi. Sırasıyla Ayasofya, Süleymâniye, Sultan Ahmed medreselerinde
müderrislik yaptı. 1686’da Rumeli kazaskerliği pâyesiyle şehzâde üçüncü
Ahmed’in hocalığını, bir sene sonra da Nakîb-ül-eşraflığa (sevgili
Peygamberimizin soyundan gelen seyyid ve şeriflerin işleriyle ilgilenen makama)
tâyin edildi. 1688’de, sultan İkinci Süleymân Han’ın tahta geçmesi ile
şeyhülislâm oldu. Daha sonra Erzurum’a gönderildi. Sultan ikinci Mustafa tahta
geçince, 1695 târihinde ikinci defa şeyhülislâmlığa getirildi. Sekiz buçuk sene
fetva makamında kaldı. Feyzullah Efendi, ilmî üstünlüğü yanında, yaptırdığı
hayır eserleriyle de meşhur oldu. Erzurum’da bir medrese, bir câmi, hafızların
kıraat ilmini okudukları dershâne, Şam’da hadîs okutulan bir medrese, Medîne-i
münevverede ve İstanbul’da bir medrese, kütüphâne ve mektep yaptırdı.
Feyzullah
Efendi’nin eserleri şunlardır: 1- Hâşiyetün alâ Envâr-it-tenzîl (Kadı Beydâvî’nin
meşhur tefsîrine yazdığı haşiye), 2- İslâm haşiyesi, 3- Nesâyih-ül-mülûk, 4- Hâlhâlî’nin Şerh-i Akâid’i
üzerine ta’lîkâtı, 5- Kitâb-ül-ezkâr, 6- Mecmûa-ı hikâyât, 7- Fetâvâ-i Feyziyye
(fetvalarının toplandığı eserdir), 8- Ravda tercümesi, 9- Riyâz-ür-rahme, 10- Dîvân,
11- Kendi kaleminden hâl tercümesi, 12- Feyzullah Efendi Vakfiyesi’dir.
Feyzullah
Efendi âlim, sâlih evlât yetiştirdi. Oğullarından Seyyid Mustafa Efendi,
Osmanlı şeyhülislâmlarının altmış üçüncüsü, Murtaza Efendi de altmış
dokuzuncusudur.
Seyyid
Mustafa Efendi, 1745’de İstanbul’da doğdu, yine İstanbul’da vefât etti.
Üsküdar’da Mîrzâde Mehmed Efendi’nin yanında medfundur.
Tahsilini
babasından ve zamanın âlimlerinden yaptı. İlimde üstün bir dereceye yükseldi.
Bir çok medresede müderrislik yaptı. Otuz üç yaşlarında kâdı oldu. Mekke-i
mükerreme kâdılığı, Anadolu, Rumeli kazaskerliği yaptı. Edirne vak’asında
kardeşiyle Yedikule’ye haps edildi. Sultan birinci Mahmûd Han fitneyi
bastırınca, pâdişâhın lütuf ve ihsânlarına kavuştu, önce Rumeli kazaskeri;
sonra da 1734 târihinde şeyhülislâm oldu. Bu şerefli vazifeyi dokuz sene iki ay
sadâkatle yürüttü. Yardımsever bir zât olup, Eyyûb Nişancası’nda bir dergâh ve
Saraçhâne’de bir çeşme yaptırmıştır.
Diğer
oğlu Murtaza Efendi de İstanbul’da doğmuş ve İstanbul’da vefât etmiştir. Eyyûb
Sultan civarında annesinin kabri yanında medfûndur. O da babasından ve zamanın
âlimlerinden okudu. Aklî ve naklî ilimlerde yetişti. Behcet-ül-Fetâvâ müellifi
Yenişehirli Abdullah Efendi’den ilim tahsîl etti. Müderris oldu. Galata ve
İstanbul kâdısı oldu. Ardından Anadolu kazaskerliğine getirildi. 1750 târihinde
Sultan birinci Mahmûd Han tarafından şeyhülislâmlığa tâyin edildi. Dört sene
yedi ay on iki gün adaletle vazifesini yürüttü ve hastalığı sebebiyle ayrılmak
zorunda kaldı.
Feyzullah
efendizâdeler âlim, fazilet sahibi zâtlar olup, Nakşibendî yüksek yolundan feyz
almışlardır. Allahü teâlânın dînine sımsıkı bağlı, haramlardan ve şüphelilerden
şiddetle kaçınır, vakitlerini ibâdet etmekle değerlendirirler, kimseyi
kırmamaya dikkat ederlerdi. Makam ve mevkîi; insanlara hizmet yeri ve Allahü
teâlânın rızâsına kavuşmak için vâsıta olarak kabul etmişlerdir. Murtaza
Efendi, emekli maaşı olarak kendisine tahsîs edilen arpalıkları kabul
etmemiştir.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Devhat-ül-meşâyıh; sh. 74, 92, 97
2) Silk-üd-dürer; cild-4, sh. 6
3) Osmanlı Müellifleri; cild-1, sh. 393
4) İlmiye Salnamesi; sh. 491, 525
5) Kâmûs-ül-a’lâm; cild-5, sh. 3464, 4257
6) Sicilli Osmânî; cild-4, sh. 33
7) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; cild-16, sh.
327