Malazgird
muhârebesinden sonra, Anadolu’da kurulan Türk beyliklerinin umûmî adı. Bu
beylikler, kaynaklarda Tevâif-i mülûk ismiyle geçmektedir. Malazgird
zaferinden sonra bir çok akıncı beyi, Anadolu’yu Bizanslılardan temizlemek için
seferler düzenledi. Bunlardan bir kısmı, Anadolu’da ilk Türk beyliklerini
kurdular. İstanbul boğazına kadar Anadolu topraklarının büyük kısmı bu
beyliklerin eline geçti. Beyler, Selçuklu sultânını hükümdar tanımakla beraber,
başlarına buyruk yaşarlardı. Anadolu Selçuklu sultânları, beyleri bir düzene
sokmak için uğraştılarsa da başarılı olamadılar. Böyle olmakla birlikte ekseri
beylikler sonralan Anadolu Selçuklularının hâkimiyetine girdiler.
Alâüddîn
Keykubâd’ın saltanatının sonlarına doğru merkez ile uçlar arasında münâsebetler
gevşemeye başladı. 1220 senesinden sonra Moğol istilâsının Ortadoğu üzerinde
yoğunlaşması, uçlarda (Bizans sınırında) büyük değişikliklere yol açtı. Moğol
saldırılarına karşı koyamayan Türkmen aşiretleri, Anadolu’ya yönelince,
Selçuklular tarafından Bizans sınırına yerleştirildiler, ikinci Gıyâseddîn
Keyhüsrev’in 1243 senesinde, Kösedağ muhârebesini kaybetmesinden sonra, merkezî
idare iyice zayıfladı. Son Selçuklu vezirlerinden Muînüddîn Pervâne’nin ölümü
üzerine düzenli devlet idaresi de ortadan kalktı. Selçukluların Moğollara tâbi
olmasından sonra, onların zulümleri ve koydukları ağır vergiler, halkı huzursuz
etti. Dîni yaymak için Selçuklu Devleti’nin akın tertipleyememesi, halkı
kuvvetli beyler etrafında toplanmaya teşvik etti.
Gâziler
ve onlara katılan çeşitli aşîretlerle bâzı Türkmen beyleri, karışıklık devresi
içinde hâkimiyet kurarak birer hânedân hâline geldiler. Aydın, Karesi, Menteşe,
Saruhan, Germiyan, Çoban ve Osmanoğulları, bu şekilde kurulan beyliklerden bâzılarıdır.
Eşref, Sâhib Ata, İnanç, Hamid ve Candaroğulları gibi diğer beylikler ise;
Selçuklu veya İlhanlılar tarafından bâzı komutanlara mükâfat olarak mâlikhâne
tarzında verilen arazilerde, istiklâllerini ilân ederek ortaya çıktılar.
Beylikler,
İlhanlıların Anadolu vâlileri vâsıtası ile baskıyı artırmaları yüzünden,
kuruluşlarından hemen sonra buhranlı bir devreye girdiler. Emir Çobanoğlu
Timurtaş; Ebû Saîd Bahadır Han tarafından affedilip, ikinci defa vâli olunca,
bağlılıklarını gevşeten Anadolu beyliklerine karşı baskıyı arttırdı. Bunun
üzerine bâzı beylikler, bağlılıklarını belirtmek için İlhanlılar adına akçe
bastırdılar. İlhanlı vâlisi Emir Timurtaş, 1324 senesinde öldürülmekten
korktuğu için Memlûklüler’e sığındı. Vali olarak Büyük Şeyh Hasan tâyin edildi
ise de kendisi gelmeyip, yerine Alâüddîn Eretna’yı vekil bıraktı. İlhanlı
hükümdarı Ebû Saîd Bahadır Han’ın ölümü ile çıkan kargaşalıktan faydalanan
Eretna, 1343 senesinde Timurtaş’ın oğlu Şeyh Hasan’ı yenince, hükümdarlığını
ilân etti ve bir beylik hâline geldi. Bu hâdiseler neticesinde, Anadolu’da
İlhanlı hâkimiyeti tamamen çöktü.
İlhanlı
baskısının üzerlerinden kalkması üzerine beyler rahat bir nefes aldılar.
Anadolu şehirlerinde imâr hareketlerini hızlandırdılar. Diğer taraftan, sınır
boylarında olan Osmanoğulları, Aydınoğulları, Saruhanoğulları, Menteşeoğulları
ve Karesioğulları Bizans topraklarına yaptıkları seferleri sıklaştırdılar.
Osmanoğullarının akınlarda büyük başarılar elde etmesi, Anadolu’daki diğer
beylikleri korkuttu ve onları bu beyliğin büyümesine engel olmaya sevk etti.
Yıldırım
Bâyezîd Han, başarılı muhârebeler neticesinde; Germiyan, Hamid, Menteşe, Aydın,
Saruhan ve Candaroğulları beyliklerini Osmanlı topraklarına kattı. Bu sırada
Timur Han’ın Ortadoğu’ya doğru hareketi, toprakları kaybolan beylerin ona
sığınmasına yol açtı. Yıldırım Bâyezîd’in Ankara muhârebesinde mağlûb olmasıyla
da bâzı beylikler yeniden kuruldu. İkinci Murâd Han zamanında Anadolu
beyliklerinin çoğu tekrar Osmanlı topraklarına katıldı.
Osmanlı
Devleti’nin kısa zamanda eski kuvvetine kavuşması ile Fâtih Sultan Mehmed Han,
tekrar Anadolu birliğini te’sis etti. 1461 senesinde Trabzon seferi ile
Candaroğulları Beyliği’ni ortadan kaldırdığı gibi, Karaman Beyliği
topraklarının ekseriyetini de Osmanlı hâkimiyeti altına aldı. Bu fetihlerden
sonra, Karaman beyinin oğulları ile Kastamonu sancakbeyi olarak bırakılan
Candaroğlu Kızıl Ahmed Bey, Uzun Hasan’dan yardım istediler. Ancak
beyliklerinin başına geçmeye muvaffak olamadılar. İshak, Pir Ahmed ve Kasım
beylerin mağlûb edilmeleriyle, 1471 senesinde Karaman Beyliği tamamen Osmanlı
hâkimiyetine geçti.
Dulkadiroğulları
ve Ramazanoğulları, Osmanlı-Memlûk rekabetinden faydalanarak, mevcudiyetlerini
bir süre daha korudular. Ancak, Yavuz Sultan Selim Han’ın Mısır seferi sırasında
Osmanlı hâkimiyetini kabul ettiler. Böylece Anadolu’da Osmanlı Devleti’nin
mutlak hâkimiyeti kurulmuş ve Tevâif-i mülük adıyla anılan beylikler devri sona
ermiş oldu. Beylikler devrinin en mühim hususiyeti, kültür faaliyetlerinde
ortaya çıkmış ve her beylik kendi merkezini bu açıdan zenginleştirmeye
çalışmıştır. Eski Anadolu Türkçesi dil yadigârları bu faaliyetlerin neticesinde
ortaya konmuş ve pek çok eser yazılmıştır. Bâzı beyler, kültür faaliyetlerini
teşvik ederken, bir kısım beylerde bizzat eserler vermişlerdir. Türkçe
eserlerin bu devirde çoğalması, ulemâ ve üdebânın zamanla Osmanlı merkezinde
toplanması, Sultan İkinci Murâd devrinde gerçekleşmiş, Sultan Fâtih ile de
sarayda ilk dîvân ortaya konulmuştur. Hiç bir milletin kültür târihinde eşine rastlanmayan
bu durum, Osmanlılarda Sultan Reşâd Han’a kadar devam etmiştir.
Beyliğin adı |
Merkezi |
Kuruluş ve Yıkılış Tarihi |
Aydınoğulları |
Birgi |
1299-1403 (H. 699-806) |
Candaroğulları….. |
Kastamonu - Sinop |
1291-1461 (H. 691-866) |
Çobanoğulları |
Kastamonu |
1203-1320 (H. 600-720) |
Dulkadiroğulları |
Elbistan-Maraş |
1399-1521 (H. 740-929) |
Eratna Beyliği |
Kayseri |
1335-1381 (H. 736-783) |
Eşrefoğulları |
Beyşehir |
1288-1326 (H. 687-727) |
Germiyanoğulları |
Kütahya |
1300-1429 (H. 700-833) |
Hamidoğulları |
Bolu - Eğridir - Antalya |
1300-1392 (H. 700-795) |
İnançoğulları |
Ladik - Denizli |
1277-1368 (H. 676-770) |
Karamanoğutları |
Karaman |
1256-1483 (H. 654-888) |
Karesioğulları |
Balıkesir |
1300-1336 (H. 700-737) |
Menteşeoğulları |
Balat-Beçin |
1300-1425 (H 700-829) |
Osmanoğultarı |
Bilecik-Bursa |
1299-1922 (H. 699-1341) |
Ramazanoğulları |
Adana |
1378-1608 (H. 780-1017) |
Sâhib Ataoğulları |
Afyonkarahisar |
1285-1349 (H. 684-750) |
Saruhanoğulları |
Manisa |
1302-1410 (H. 701-813) |
Tâceddînoğullan |
Niksar |
1348-1428 (H. 749-831) |
Alâiye Beyliği |
Alâiye |
1293-1471 (H. 692-876) |
Kadı Burhâneddin Devleti |
Sivas |
1381-1398 (H. 783-800) |
Pervâneoğulları |
Sinop |
1277-1322 (H. 676-722) |
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) İslâm Târihi Ansiklopedisi; cild-2, sh. 193
2) Rehber Ansiklopedisi; cild-1, sh. 264
3) Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu ve
Karakoyunlu Devleti, (İ. H. Uzunçarşılı; Ankara-1982)