Osmanlıların
son devirlerinde yaşamış gazeteci, yazar ve devlet adamlarından. Asıl adı, Ali
Rızâ olup, yazılarında Ali Kemâl imzasını kullandığı için bu adla meşhur
olmuştur. Artin Kemâl diye de bilinir. Babası, Balmumcu esnafı kahyası,
Çankırılı Hacı Ahmed Efendi, annesi ise Çerkez Şâyeste hanımdır. 1867 yılında
İstanbul’da doğdu. 1922’de İzmit’te öldürüldü.
Çocukluğu
mâliye nâzırı Nafiz Paşa’nın konağında geçti. İlk tahsilini burada yaptı.
Fransızca öğrendi. Galatasaray Lisesi’nin son sınıfına imtihanla girdi. Orayı
bitirince Mülkiye mektebini kazanarak tahsiline devam etti. Talebelik çağından
itibaren arkadaşlarıyla çıkardığı Gülşen dergisinde yazı yazmaya başladı. 1886
yılında Mülkiye’nin dördüncü sınıfındayken gittiği Paris’ten İkinci Abdülhamîd
Han’ın idaresine karşı, İstanbul’da yayınlanan gazetelere, yazılar gönderdi.
Sorbon Siyâsi İlimler Akademisi’nde okudu ve Cenevre’de hukuk tahsîli gördü. Üç
yıl sonra İstanbul’a döndü. Bâzı zararlı siyâsî faaliyetleri sebebiyle Haleb’e
sürgün edildi. Beş yıl kadar Haleb’de kalıp, orada lisan ve edebiyat hocalığı
yaptı. 1894’de tekrar İstanbul’a döndüyse de, aynı yıl içinde Avrupa’ya kaçtı.
Paris’te bulunduğu sırada İstanbul’da yayınlanan İkdam gazetesine gönderdiği
Paris mektupları adlı yazılarıyla kısa müddet içinde meşhur oldu. Sultan İkinci
Abdülhamîd Han, onu Paris sefaretine baş katib tâyin ettirerek kazanmak istedi.
İki yüzlü bir siyâset tâkibeden Ali Kemâl, hem İkinci Abdülhamîd Han’ı, hem de
ser hâfiye Ahmed Celâleddîn Paşa’yı idare etti. Bir ara Bürüksel sefareti
İkinci kâtibi oldu. Sonra Mısır’a geçerek Türk adlı bir gazete çıkardı.
1908’de
İkinci Meşrûtiyetin îlânı üzerine İstanbul’a döndü. İlk zamanlar İttihâd ve
Terakkî fırkası ileri gelenleriyle iyi geçindi. Mülkiye’de siyâsî târih
dersleri verdi ve İkdam gazetesinde başmakale yazarı oldu. İkdam
gazetesinde yazdığı makalelerle İttihâd ve Terakkî fırkasına şiddetli
hücumlarda bulundu. İttihâdçılarla arası açılınca, Hürriyet ve İtilâf fırkasına
girdi. Peyâm
gazetesini çıkarıp İttihâd ve Terakkî mensuplarına hücumlarını fazlalaştırdı.
İki defa mahkûm oldu, kaçtı, affolundu, tekrar mahkûm oldu. Hürriyet ve îtilâf
fırkası iktidara gelince, Dâmâd Ferîd Paşa hükümetinde ilk olarak maârif nâzırı
(milli eğitim bakanı), daha sonra dâhiliye nâzırı (İçişleri bakanı) olarak
vazife aldı. Birinci dünyâ harbinden sonraki mütâreke yıllarında hareketleriyle
ve yazılarıyla Anadolu’daki millî kurtuluş hareketlerine karşı sert ve insafsız
bir tavır takındı. Bu hareketlere katılanlara hakaret ve tehdit yağdırdı. Dâmâd
Ferîd Paşa hükümeti düşünce ermeni Mihran’ın çıkardığı Sabah gazetesini kendi gazetesi
olan Peyâm
ile birleştirerek Peyâm-ı Sabah adıyla neşr etmeye devam etti.
Yazıları ve fikirleri sebebiyle olduğu gibi, bir ermeni ile birleşerek gazete
çıkardığı için Artin Kemâl adıyla tanındı. Nihayet, 1922 yılı Kasım ayının on
sekizinde Beyoğlu’nda husûsî vazifelendirilmiş iki me’mûr tarafından tutularak
motörle İstanbul’dan İzmit’e götürüldü. Muhakeme için Ankara’ya götürülürken
İzmit’te halk tarafından linç edilerek öldürüldü.
Osmanlı
Devleti üzerinde kirli emellerini gerçekleştirmek isteyen Alman-İngiliz
rekabetinin had safhaya vardığı devirde İngiliz yanlısı olan Ali Kemâl, meşhur
entelijans servis ajanı Fitz Maurice’in tabiriyle; “Kâmil Paşa’nın sadâret
makamına getirilişini gerdûne-i sadâretle (sadâret arabasıyla) beraber İngiliz
dostluğu Bâb-ı âlî’ye girdi” diyerek alkışlamıştır. İngiliz desteği ile
Abdülhamîd Han’a karşı tertiplenen 31 Mart Vak’ası öncesinde Serbesti Gazetesi
başyazarı Hasan Fehmi’nin İttihâdçılar tarafından öldürülmesini bahane ederek,
cenaze merasimi sırasında Abdülhamîd Han’a karşı olanları ve yüksek tahsîl
talebelerini kamuoyu meydana getirmek maksadıyla harekete geçirmiş, vatan ve
devlet düşmanlarıyla aynı safta yer almıştır.
Sultan,
İkinci Abdülhamîd Han’a karşı İttihâd ve Terakkî fırkası mensuplarıyla birlikte
karşı çıkan, daha sonra İttihâdçılarla arası açılınca da onlara şiddetle
muhalefet eden; düşmanların, Anadolu’yu paylaşmak için işgal ettikleri sırada
ortaya çıkan millî kurtuluş hareketlerine cephe alan, dengesiz ve ihânete varan
bir kişiliğe sâhib olan Ali Kemâl’in, târihe ve edebiyata âit bir çok
makaleleri yanında, bâzı risale ve tercümeleri de vardır. Şiirle ilgili bâzı
denemeleri de bulunmaktadır.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Ali Kemâl (Şemseddîn Kutlu, Hayat Târih
Mecmuası, sene 1970, sayı-9, sh. 17 v.d.)
2) Ömrüm (Ali Kemâl’in hatıratı, Neşr. Berna
Kazak, İstanbul- 1954)
3) İttihâd ve Terakkî Cemiyeti ve Jön Türklük;
sh. 176
4) Jön Türklerin Siyâsî Fikirleri; sh. 45
5) Osmanlı imparatorluğu’nda İnkılâb
Hareketleri ve Millî Mücâdele (A.B. Kuran. İstanbul-1956); sh. 321