İBN-İ CEVHERÎ

Şafiî mezhebi fî kih âlimi. İsmi, Muhammed bin Ahmed bin Hasen bin Abdülkerîm Hâlidî olup, künyesi Ebû Hâdî’dir. İbn-i Cevherî diye meşhûr oldu. 1151 (m. 1738) senesinde Kâhire’de doğdu. 1215 (m. 1801) senesi Zilka’de ayının yirmibirinde, Pazar günü Kâhire’de vefât etti. Ezher Câmii’nde büyük bir kalabalık tarafından cenâze namazı kılınıp, Kâdiriyye dergâhında medfûn bulunan baba ve ağabeyinin yanına defnedildi.

İbn-i Cevherî, babasının terbiye ve himâyesinde büyüdü. Babasından ve ağabeyi Şeyh Ahmed’den okudu. Ayrıca Şeyh Halîl Magribî, Şeyh Muhammed Fermâvî ve zamanın başka büyük âlimlerinden ders gördü. Şeyh Muhammed Melevî’den icâzet (diploma) aldı. Atiyye Echürî’nin fıkıh ve usûl-i fıkıh derslerini dinledi. Şeyh Ali Sa’îdî ve Berâvî’den ilim öğrendi. Hasen Cebertî’den özel dersler aldı. Hasen Cebertî kendisini çok severdi.

İbn-i Cevherî, 1168 (m. 1754) senesinde babasıyla birlikte hacca gitti. Mekke-i mükerremede mücavir olarak kaldı. Oradaki âlimlerin büyüklerinden Şeyh Seyyid Abdullah Mirgânî ile görüşüp, onun ma’nevî kemâlâtindan istifâde etti.

İbn-i Cevherî, Hâce Kerîmî isimli bir âlimin kızıyla evlendi. Özbekiyye’de babasına yakın bir eve yerleşti. Babası son zamanlarına doğru, kendisini ziyârete gelen ilim taliblerini oğluna gönderir, ondan istifâde etmelerini söylerdi. İbn-i Cevherî’de kerâmetler ve keşfler görüldü. Mücâhede ve zühd hâlleri ile yaşadı. İnsanlar kendisine kalpten muhabbet beslediler. Zamanın âlimleri ve fazilet sahipleri ile dost oldu. Sevdiği birçok kimseleri evinde misâfir eder, yedirir, içirirdi. Ba’zan da dostlarıyla birlikte seyahate çıkardı.

Babasından sonra onun makamına geçip ders okutan ağabeyi Şeyh Ahmed vefât edince, âlimler Ezher ve Meşhedî Hüseynî’de, İbn-i Cevherî’nin ders vermesini istediler. Fakat o kabûl etmedi. Evinde kendi hâlinde ibâdet, tefekkürle meşgûl oldu. Aynı zamanda Eşrefiyye Medresesi’ne gidip, talebeye çeşitli ilimlere dâir notlar yazdırdı. İnsanlar arasına karışmadı. 1187 (m. 1773) senesinde hacca gitti. Mescid-i Harâm’da ders halkası kurup dersler verdi. Orada çok talebe yetiştirdi. Daha sonra vatanına avdet etti. Zühd ve mücâhede hâli ilerleyip insanlarla görüşmeyi daha da azalttı. Bu haliyle insanların ona olan rağbeti çok fazlalaştı. Ziyâretine gelip giden çoktu. O, herkese dînimizin emir ve yasaklarını anlattığı gibi, halkın ileri gelenlerine ve devlet adamlarına te’sîrli sözlerle nasihatte bulunurdu. Makam sahipleri tarafından rica ve isteği geri çevrilmezdi. Şöhreti heryere yayıldı. Hicaz, Garb, Hind, Şam, Anadolu ve başka yerlerden heyetler, ilim ve duâsına kavuşmak için ziyâretine geldiler.

1199 (m. 1785) senesi Mısır’da karışıklıklar baş gösterince, oradan ayrılıp hacca gitti. Çoluk-çocuğunu da birlikte götürdü. Bir sene kadar Mekke-i mükerremede mücavir olarak kaldı. Orada ilim neşrine devam etti. Çok kıymetli kitaplar satın aldı. Daha sonra Mısır’a döndü. Eski hâli üzere, insanlarla çok az görüştü. Eşrefiyye’de ders notları yazdırmaya devam etti. Ezher rektörü Şeyh Ahmed Demenhûri vefât edince, yerine Şeyh Abdürrahmân Arîşî Hanefî ittifâkla Ezher rektörü oldu. İbn-i Cevherî, kendisinin rektör olmasında ısrar edenlere bu vazîfeyi kabûl etmeyeceğini bildirdi. Daha sonra da Şeyh Ahmed Arûsî rektör oldu. Arûsî vefât ettiğinde İbn-i Cevherî Mısır’da yoktu. Seyyid Ahmed Bedevî’yi ziyârete gitmişti. Dönüşünde onun işâretiyle, Ezher rektörlüğüne Şeyh Abdullah Şarkavî getirildi. Daha sonra Fransızların Mısır’a girmesiyle işler karıştı. Müslümanlar belâ ve sıkıntılara giriftar oldular. Bu arada İbn-i Cevherî’nin evi ve emek vererek topladığı o kıymetli kitapları yağmalanıp tüccârlar vasıtasıyla Avrupa’ya kaçırıldı. İbn-i Cevherî bu duruma çok üzülüp hastalandı ve çok geçmeden de vefât etti.

İbn-i Cevherî’nin eserlerinden ba’zıları şunlardır: 1- Hülâsat-ül-beyân fî keyfiyyeti sübûti Ramazân, 2-Muhtasar-ül-Minhac, 3- Ed-Dürr-ül-mensûr fis-sâcûr, 4- Ravd-ül-vesîm fil-müftâbih minel mezheb-il-kadîm, 5- Risale fil-uşûliyyîn vel-usûl, 6- Şerh-ül-akâid in-Nesefiyye, 7- İthâf-ül-elbâb, 8- İthâf-ür-Râgıb, 9- İthâf-ür-Rifâk bi beyân Aksâm-il-İştikâk.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Tabakât-ül-usûliyyîn cild-3, sh. 137

2) Mu’cem-ül-müellifîn cild-8, sh. 250

3) Acâib-ül-âsâr cild-2, sh. 440

4) Esmâ-ül-müellifîn cild-2, sh. 353

5) El-A’lâm cild-6, sh. 16

6) İzâh-ül-meknûn cild-1, sh. 14, 18, 434, 591 cild-2, sh. 116, 411

7) Brockelmann Sup-2, sh. 744