FERDÎ ABDULLAH EFENDİ

Anadolu’da yetişen evliyânın büyüklerinden. İsmi, Ferdî Abdullah Efendi olup, Manisa’nın Turgutlu kazâsındandır. Doğum târihi bilinmemektedir. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da Emîr Buhârî dergâhında vefât etti. Adı geçen dergâhın bahçesinde medfûndur.

İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, doğup yetiştiği kasaba’da (şimdiki ismi Turgutlu) müftîlik yapan Abdullah Efendi, ilmin yayılmasına çok hizmet etti. Hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi.

Böylece hem zâhirî hem de bâtınî ilimlerde yetişmiş olarak memleketine döndü. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in kadr ve kıymet bilen delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî dergâhında talebelere ders vermek, onları zâhirî ve bâtınî ilimlerde yetiştirmek üzere ta’yin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı.

Kasaba’da (Turgutlu) hayr sahiplerinden Hüseyn Ağa’nın yaptırdığı kütüphâne için nazm hâlinde yazdığı târih, adı geçen kütüphânenin kapısında kazınmıştır.

Bu kütüphânede, kendi el yazısıyla yazılmış bir mecmûada, Salât-i Meşîşe şerhi ve İmâm-ı Süyûtî’nin Âyât-ı Mensûha isimli eserinin manzûm olarak tercümesi vardır. Türkçe, Arabî ve Fârisî lisanlarına, herbirisinde ayrı ayrı şiir söyleyecek kadar vâkıf idi. Bu hâl, dergâhda muhafaza olunan “Dîvân”ından anlaşılmaktadır.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Osmanlı Müellifleri cild-1, sh. 142