Osmanlı âlimlerinden. Doksanaltıncı Osmanlı şeyhülislâmıdır. İsmi Mehmed Atâullah olup, seksenüçüncü şeyhülislâm Es’ad Efendi-zâde Mehmed Şerîf Efendi’nin oğludur. Ebû İshak-zâde veya Şerîf-zâde diye şöhret bulmuştur. 1173 (m. 1759) senesinde İstanbul’da doğdu. 1226 (m. 1811) senesinde Güzelhisâr’da vefât etti. Güzelhisâr’da Câmi-i Atîk civarında defn edildi.
Küçük yaşından i’tibâren ilim tahsiline yönelip, babasından, Tokatlı Mustafa Efendi’den ve zamanının diğer âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsîl etti. Genç yaşında müderris olup, ilim öğretmeye başladı. Birçok medreselerde müderrislik yaptıktan sonra kadılık mesleğini tercih etti. 24 yaşındayken, 1197 (m. 1783) senesinde Galata kadılığına getirildi. Daha sonra Edirne mevleviyyetine nakledildi. 1206 (m. 1791) senesinde Mekke-i mükerreme kadılığına ta’yin edildi. 1208 (m. 1793) senesinde İstanbul kadılığına getirildi. Buna ilâve olarak Nakîb-ül-eşrâflık vazîfesi de verildi. 1213 (m. 1798) senesinde Anadolu, 1215 (m. 1800) senesinde Rumeli pâyesiyle taltif edildi. 1219 (m. 1804) senesinde fiilen Rumeli kadıaskeri oldu. 1221 (m. 1806) senesinde Şeyhülislâm Sâlih-zâde Es’ad Efendi’nin vazîfeden alınmasıyla boşalan şeyhülislâmlık makamına getirildi. 1222 (m. 1807) senesinde meydana gelen Kabakçı Mustafa ayaklanmasından sonra vazîfeden ayrıldı. Ancak ertesi gün, tekrar aynı vazîfeyi kabûl etti. Bu vazîfeyi bir seneden fazla yürüttükten sonra 1223 (m. 1808) senesinde vazîfeden tekrar ayrıldı. İki şeyhülislâmlık müddeti toplamı 1 yıl 8 ay 7 gündür. Bebek’de bulunan evinde ikâmet etmeye başladı. Daha sonra Akçakızanlık kasabasına ve bir müddet sonra da Güzelhisâr kasabasına gitti. Orada ikâmet edip, ibâdet etmekle meşgûl iken vefât etti.
Şerîf-zâde Atâullah Efendi, ilmiyle âmil, âlim, fazilet ve güzel ahlâk sahibi bir zât idi. Ba’zı eserlere haşiyeleri vardır. Edîb ve şâir olan Atâullah Efendi’nin şiirlerinin toplandığı küçük bir dîvânı vardır.
Şu beyt onun şiirlerindendir:
Tecâhül kıl bu eyyam hüner-i düşmanda âkil
isen,
Sakın izhâr-ı ilm etme, ata gayet cehâlettir.
Açıklaması: Âkil isen düşmanın hünerini göstermeye kalktığı zaman câhil görün, ilmini açığa vurma ki, bu hâl cahilliktir.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Devhat-ül-meşâyıh sh. 120
2) İlmiye salnamesi sh. 571
3) Kâmûs-ül-A’lâm cild-4, sh. 3159