ÇELEBİ-ZÂDE SEYYİD MEHMED ZEYNEL’ÂBİDÎN EFENDİ

Osmanlı âlimlerinden. Doksandokuzuncu Osmanlı şeyhülislâmıdır. İsmi, Mehmed Zeynel’âbidîn olup, eski Halep kadılarından Mehmed Sa’îd Efendi’nin oğlu, yetmişdördüncü şeyhülislâm Çelebi-zâde İsmâil Âsım Efendi’nin, Kızından torunudur. Sevgili Peygamberimizin temiz soyundandır. “Çelebi-zâde” diye bilinir. 1163 (m. 1750) senesinde İstanbul’da doğdu. 1239 (m. 1823) senesinde İstanbul’da vefât etti. Molla Gürânî Câmii karşısında, dedesi Çelebi-zâde Âsım Efendi’nin kabri yanında defnedildi.

Babasından ve zamanının âlimlerinden ilim öğrendi. 24 yaşındayken ruûs (diploma) alıp müderris oldu. Birçok medreselerde müderrislik yapıp talebe yetiştirdikten sonra, Süleymâniye Dâr-ül-hadîsi’nde baş müderris olarak vazîfe yaptı. Daha sonra kadılık mesleğini tercih edip, 1215 (m. 1800) senesinde Üsküdar mevleviyyetine (kadılığına) ta’yin edildi. 1221 (m. 1806) senesinde Edirne, 1222 (m. 1807) senesinde Mekke-i mükerreme ve İstanbul payelerine ulaştı. 1223 (m. 1808) senesinde “Nakîb-ül-eşrâflık” makamına getirildi. 1228 (m. 1813) senesinde bu vazîfeden ayrıldı. 1229 (m. 1814) senesinde Anadolu payesine nail oldu. 1230 (m. 1815) senesinde şeyhülislâmlık makamına yükseltildi. İki sene onbir ay dokuz gün bu şerefli vazîfeyi yürüttükten sonra, 1233 (m. 1818) senesinde vazîfeden alındı ve Bursa’ya gönderildi. Bir yıl sonra İstanbul’a döndü. Üsküdar’daki evinde istirahat edip ibâdetle meşgûl olduğu sırada vefât etti.

Çelebi-zâde Zeynel’âbidîn Efendi, birçok ilimlerde âlim, güzel ahlâk ve fazilet sahibi bir zât idi. Güler yüzlü, hazır cevap ve nükteli söz konuşurdu. Şeyhülislâm olduğu sırada birgün, Sultan İkinci Mahmûd Hân’la beraber faytonla giderken Pâdişâh ona; “Hoca Efendi niçin sahilde bir yalı edinmediniz?” diye sorunca; “Pâdişâh’ım sahile muhtaç değilim. Zaten vazîfeden alınır alınmaz her tarafım deniz olur” diye cevap verdi. Sözleri Pâdişâh’ın hoşuna gitmişti. Ta’lik stilinde güzel yazı yazan Zeynel’âbidîn Efendi’nin eserleriyle ilgili bilgiye kaynaklarda rastlanmamıştır.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Devhat-ül-meşâyıh sh. 127

2) İlmiye salnamesi sh. 578