Şafiî mezhebi âlimlerinin büyüklerinden. İsmi, Ali bin Ahmed bin Takıyyüddîn olup, nesebi Eshâb-ı Kirâmdan Ebî Sa’îd Hudrî’ye (r.a.) ulaşır. Kubânî diye meşhûr oldu. 1134 (m. 1722) senesinde Mekke-i mükerremede doğdu. 1221 (m. 1806) senesi Receb ayının yirmiyedinci gecesi Mısır’da vefât etti. Câmi-ül-Ezher’de cenâze namazı kılınıp, Vezirkapı’da kardeşinin medfûn olduğu kabristanlığa defnedildi.
Ali Neccâri. 1171 (m. 1757) senesinde babası ve kardeşi Seyyid Hasen ile birlikte Mısır’a gitti. Bir müddet sonra kardeşi vefât etti. Vefâtına çok üzüldüler. Babası ile birlikte Mekke-i mükerremeye döndüler. Ali Neccâri, bundan sonra ilim tahsiline başladı. Pekçok ilim kitabı satın aldı. Zamanın büyük âlimlerinden istifâde etmeye başladı. Aynı zamanda ticâretle de meşgûl oldu. Âlim bir zât olan babasından ve Mekke-i mükerremede asrının önde gelen âlimlerinden olan Şeyh Uşmâvî, Şeyh Hafnî, Şeyh Adevî ve başkalarından çok istifâde etti. Edebî ilimleri babasından, Şeyh Ali bin Tâcüddîn Mekkî, Şeyh Abdullah el-İtkâvî ve başka zâtlardan öğrendi.
Ali Neccâri, kendini ilme verince ticâret işlerini oğluna bıraktı. Kendisi evinde ilmî çalışmalarla meşgûl oldu. İlminden istifâde için, evine gelip giden çok olurdu. Yazmış olduğu kitaplardan ba’zıları şunlardır: 1- Nefhul ikmâm alâ manzûmetihî fî ilm-il-kelâm, 2- “Remlî” üzerine takriri, 3- Dîvân-ı şi’r.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Acâib-ül-âsâr cild-3, sh. 45
2) Mu’cem-ül-müellifîn cild-7, sh. 17
3) Esmâ-ül-müellifîn cild-1, sh. 772