Osmanlı Devleti zamanında İstanbul’da yetişen Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerinden. İsmi, Muhammed Emîn bin Abdülhayy bin Muhammed el-Üsküdârî el-Kostantinî er-Rûmî’dir. Babası Seyyid Abdülhayy Efendi, evliyânın büyüklerinden Azîz Mahmûd Hüdâyî hazretlerinin kızından torunudur. Doğum târihi ve hayâtı hakkında fazla bir bilgi yoktur. 1149 (m. 1736) senesinde İstanbul’da vefât etti. Üsküdar’da Bülbül Deresi kabristanında medfûndur. Vefâtına;
“Ma’den-ül-fadli vel-edeb” (1149)
mısra’ı târih düşürülmüştür.
Ailesinden çok iyi terbiye görerek yetişen Üsküdârî, büluğ çağına gelince, zamanın âlimlerinden ilim öğrenmeye başladı. Derslerinde muvaffakiyet göstererek, kısa zamanda arkadaşları arasında üstün bir seviyeye ulaştı. İlim tahsilini tamamlayıp, hocalarından icâzet aldıktan sonra, zamanın usûlüne göre, medreselerde ders vermeye başladı. Bir taraftan da tasavvufta Cevleti yoluna bağlanarak feyz aldı. İlmî üstünlüğü ve faziletleri her tarafa yayıldı. Bunun için ders halkasına birçok ilim talebesi toplandı. Naklî ilimlerle birlikte, Arabî lisânın inceliklerine ve edebî ilimlere de hakkıyla vâkıf idi. Çok talebe yetiştirdi. Bir taraftan talebelere ders okuturken diğer taraftan değerli eserler de te’lîf etti. Yazdığı eserlerin sayısı otuzdan fazladır. Vefâtından sonra, kitapları, Atîk Vâlide Sultan Câmii Medresesi’nde müderris olan Emîr Hoca ismiyle tanınmış Abdülkâdir Efendi’ye intikâl etti. Onun vefâtından sonra da, adı geçen câminin dolabında, kıble tarafında bulunan kütüphânesinde muhafaza edildi.
Üsküdârî Muhammed Emîn Efendi’nin yazdığı eserlerden ba’zılarının isimleri şöyledir: 1-Kâdı Beydâvî hazretlerinin Fâtiha-i şerîf tefsîrine haşiye, 2- Dürer haşiyesi, 3-Menâr şerhi (Nedret-ün-nizâr), 4-Celâlüddîn-i Devânî’nin İsbât-ı vâcib risalesi haşiyesine haşiye, 5- Kasîde-i Nûniyye şerhine haşiye, 6- Mîr Ebü’l-Feth’in Âdâb haşiyesine haşiye, 7-Akâid-i Adûdiyye’nin “İlm” bahsine şerh, 8- Birgivî Muhammed Efendi’nin Adâb risalesine şerh, 9- Usâm’ın Vad’ıyye şerhine haşiye, 10- Berâhîn-i Hams şerhi (Bu on eserin, müellifîn kendi el yazısıyla olan birer nüshaları yukarıda zikredilen kütüphânede bulunmakta idi. Daha sonra bunlar ve diğer eserleri Süleymâniye Umûmî Kütüphânesi’ne naklolunmuştur.), 11- Akâid-i Nesefiyye şerhine haşiye, 12- Cihet-i vahdet risalesi (matbûdur), 13- Eczây-ı kudsiyye risalesi (matbûdur), 14- Vahdet-i vücûd risalesi, 15- Akâid-i Nesefiyye şerhinin Hayâlî haşiyesine haşiye, 16-Kâfiye şerhi (Molla Câmî’ye haşiye), 17- Hayatî haşiyesine ta’lîkât, 18- Hesâb ilmine dâir Behâiyye’ye şerh, 19- Mirzâ Can’ın İsbât-ı vâcib risalesine haşiye, 20-Fenârî haşiyesi (Kara Halîl Efendi’ye haşiye), 21- Seyyid Şerîf-i Cürcânî’nin Mutavvel haşiyesine haşiye, 22-Mefhûmât-ı kazaya risalesi.
Bunlardan başka Allâme Aynî’nin Ikd-ül-cümân ismindeki yirmidört ciltlik meşhûr târihinin birinci cildini tercüme etmiş olup, bunun, kendi el yazısı ile olan nüshası Yıldız Kütüphânesi’nde bulunmaktadır.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-9, sh. 74
2) Esmâ-ül-müellifîn cild-2, sh. 323
3) El-A’lâm cild-6, sh. 41
4) Osmanlı Müellifleri cild-2, sh. 29