Osmanlı ulemâsından, aklî ve naklî ilimlerde âlim. Aydın’da Güzelhisar yakınlarında Söbice’de doğdu. Hayreddîn Efendi’nin oğludur. Tahsiline müteakip, Bursa’da Tezkireci İshak Efendi’den himâye gördüğü için, İshak Hocası lakabıyla meşhûr oldu. 1120 (m. 1708) senesinde Bursa’da vefât edip, Şeyh Mehmed Sarbân ve Şeyhülislâm Karaçelebi-zâde Abdülazîz Efendi’nin de medfûn olduğu deveciler kabristanına defnedildi.
Memleketinde ilk tahsilini tamamlayan Ahmed Efendi, doğudaki ilim merkezlerini ziyâret için seyahate çıktı. Şirvan’da Hoca Ni’metullah-zâde Efendi’den ilim öğrenip feyz aldı. İlimde kemâle gelip, Şirvan’dan aldığı icâzetle Bursa’ya geldi. Bursa’da ilim ve irfanı ile büyük i’tibâr gören Ahmed Efendi, şehrin zenginlerinden Tezkireci İshak Efendi tarafından himâye edildi. İshak Efendi’nin oğluna husûsi dersler verdi. Şeyhülislâm Minkârî-zâde bir hac dönüşünde Bursa’ya uğradı. Bu esnada Ahmed Efendi, şeyhülislâmla görüşüp ilmî derecesini isbât eyledi. Bunun üzerine kendisine müderrislik verildi. 1098 (m. 1687) târihinde İshak Paşa Medresesi’ne, iki sene sonra Hüdâvendigâr Medresesi’ne müderris oldu. Daha sonra Anadolu muhâsebecisi, 1115 (m. 1705)’de Muradiye Medresesi müderrisi oldu. Bu sırada Bursa’da bulunan Halvetiyye yolunun büyüklerinden Niyazi Mısrî hazretlerinin sohbetleriyle şereflendi. O mübârek zâttan aldığı feyzle kalbini tasfiye ve nefsini tezkiye eyledi. Ya’nî, kötü ahlâktan kalbini temizleyerek, Resûl-i ekrem efendimizin (s.a.v.) güzel ahlâkıyla a’zâlarını süsledi Her işini Allahü teâlânın rızâsı için, dünyâ menfaati düşünmeden yapar oldu. Herkese iyilik yapar, bütün mahlûkâta karşı çok merhametli davranırdı. İnsanlara ilim öğretmek, ibâdet etmek, kitap yazıp talebe yetiştirmekle meşgûl oldu. Bu hâl üzere iken vefât eyledi. Zamanının şâirleri; “Eyledi Ahmed Efendi Ravzâ-yı Adni makam” ve “Eyleye medreseyi Cennet-i ulyâda makam” (1120) mısra’ları ile târih düşürdüler.
Farsça “Hoca”, Türkçe “Ahmedî” mahlasıyla güzel şiirler de yazan, pekçok kıymetli eseri te’lîf, tercüme ve şerheden, bir kısmına haşiye ve açıklamalar yapan Ahmed Efendi’nin başlıca eserleri şunlardır:
1- Tercüme-i Mukaddimet-il-edeb: Mu’tezile fırkası âlimlerinden Zemahşerî’nin mütehassıs olduğu Arab dilinin kaideleri ve faydalarını açıklayan bir eserinin tercümesidir. Osmanlı ulemâsı tarafından çok beğenilen bu tercüme, sonradan İstanbul’da basılmıştır. 2- Manzûme-i akâid: İmân ve i’tikâd bilgilerini anlatan Emâli ve Nûniyye kasideleri gibi manzûm bir eserdir. 3- Muhâdarât ilmine dâir, Sandûkat-ül-me’ârif adlı eseri. 4-Büyük hadîs imamlarından İmâm-ı Muhammed Tirmizi’nin Resûlullah efendimizin (s.a.v.) şemâil-i şerîflerine dâir eserini, “Akvem-ül-vesâil fî tercüme-i Şemail” adıyla Türkçeye tercüme etti. 5- Aydınlı Hacı Paşa’nın kelâm ilmine dâir eserinde, Hâşiye-i metni Tevâli’il-envâr fil-kelâm adlı haşiyesini yazdı. 6- Risâle-i irtifa’ veya Risâle-i Îsâkî: Mukantarat tahtası ve kullanılış şekillerine dâir İshak Efendi adına yazılmış bir eserdir. 7- Zıll-ü tahdîd-i cihâd, 8- Dâire-i hendese şerhi, 9- Edebiyat ve belagat değeri yüksek mektûplarını topladığı “Münşeât”i, 10) Kâdı Iyâz’ın “Şifâ-i şerîfine ta’likâti, 11) Münâzara ilmine dâir Mîr Ebü’l-Feth’in eserine haşiyesi, 12) Kâdı Beydâvî hazretlerinin Envâr-üt-tenzil adlı tefsîrine ta’likâtı, 13- İmâm-ı Teftâzânî hazretlerinin Tehzîb-ül-mantık adlı eserine ta’lîkâti, 14- Vahdetnâme-i âlem-engîz: 2918 beytlik manzûm bir eserdir, basılmıştır.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Esmâ-ül-müellifîn cild-1, sh. 168
2) Osmanlı Müellifleri cild-1, sh. 232
3) Sicilli Osmânî cild-1, sh. 236
4) Mu’cem-ül-müellifîn cild-1, sh. 218
5) Güldeste-i riyâz-ı irfan sh. 411