Osmanlı sultanlarından Üçüncü Mustafa Hân devrinde iki defa şeyhülislâmlık makamına getirilmiş olan Osmanlı âlimlerinden. Yetmişbeşinci şeyhülislâmdır. İsmi Veliyyüddîn olup, Silivrikapı’nın Yayla semtinde ikâmet eden Solakbaşı-zâde Hacı Mustafa Ağa’nın oğludur. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. İstanbul’da doğdu ve yine orada 1182 (m. 1768) senesinde vefât etti. Otakçılar yakınında, Murâd Efendi dergâhı bahçesinde defnedildi.
Küçük yaşından i’tibâren ilim tahsiline yönelen Veliyyüddîn Efendi, ilk önce babasının medresesinde ilim tahsîl etti. Zamanının diğer âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsil ederek müderris oldu. Birçok medreselerde müderrislik yaparak talebe yetiştirdi. Haremeyn müfettişliğine getirildi. Sırasıyla; Haleb, Galata, Mısır ve Medîne-i münevvere kadılıklarında bulundu. İstanbul payesine ulaştı. 1169 (m. 1755) senesinde Anadolu kadı-askerliğine, 1171 (m. 1757) senesinde Rumeli kadı-askerliğine yükseltildi. Altı ay kadar sonra bu vazîfeden ayrılıp Manisa’ya gitti. Manisa’da bir yıl kadar kaldıktan sonra İstanbul’a döndü. 1173 (m. 1759) senesinde, Çelebi-zâde İsmâil Âsım Efendi’den boşalan şeyhülislâmlık makamına getirildi. Bu makama ta’yin edildiği gün hasta olduğundan, bu vazîfeden affını diledi. Ancak Pâdişâh Üçüncü Mustafa Hân iyileşinceye kadar izin verip, şeyhülislâmlara giydirilen “Ferve-i beyzâ” adlı beyaz kürkü evine gönderdi, 1 yıl 6 ay 18 gün şeyhülislâmlık vazîfesini yürüttü. 1175 (m. 1761) senesinde bu vazîfeden ayrılıp, Bursa’ya gitti. Bu arada Hicaz’a gidip, hac ibâdetini îfâ etti ve sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) kabr-i şerîfini ziyâret etti.
Hac dönüşü bir müddet Bursa’da kaldı. Daha sonra İstanbul’a gitti. 1180 (m. 1767) senesinde Dürrî-zâde Mustafa Efendi’nin yerine ikinci defa şeyhülislâmlığa getirildi. Bu vazîfeye devam etmekteyken vefât etti. İki şeyhülislâmlık müddeti toplam, 3 yıl yirmi gündür.
Veliyyüddîn Efendi, âlim, cömert, kerem sahibi ve yardımsever bir zât idi. Asabî mizaçlı olup, güzel yazı yazardı. Ta’lik ve celî stilinde güzel yazıları vardır. Kitap toplamakta hevesli olduğundan, Bâyezîd Câmii içinde el yazması çok kıymetli eserlerin bulunduğu bir kütüphâne meydana getirdi. Bu kütüphâneye; “Veliyyüddîn Efendi Kütüphânesi” ismi verilmiştir. Oğlu Kadıasker Mehmed Efendi’nin bağışlarıyla, kütüphâne daha da zenginleşmiştir. Ayrıca İstanbul’da Çırpıcı Çayırı yakınlarında bir çeşme yaptırdığından, at yarışları yapılan bu yere Veli Efendi Çayırı ismi verilmiştir. Kaynaklarda eserleriyle ilgili bilgiye rastlanmamıştır.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Devhat-ül-meşâyıh sh. 102
2) İlmiye salnamesi sh. 534
3) Kâmûs-ül-a’lâm cild-6, sh. 4692