DEBBAĞ-ZÂDE MEHMED EFENDİ

Osmanlılar döneminde yetişen tefsîr, hadîs ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerinden. Kırkbeşinci Osmanlı şeyhülislâmıdır. İsmi Mehmed’dir. Debbağ Şeyh Mahmûd Efendi’nin oğludur. Bu sebeple Debbağ-zâde diye bilinir. Doğum târihi bilinmemektedir. İstanbul’da doğdu. 1114 (m. 1702) senesinde İstanbul’da vefât etti. Sultan Selîm civarında yaptırmış olduğu medresenin bahçesinde defnedildi.

Küçük yaşından i’tibâren ilim tahsiline yönelen Mehmed Efendi, zamanının âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsîl etti. Yüksek ilmî derecelere ulaştıktan sonra, birçok medreselerde müderrislik yaptı. 1077 (m. 1666) senesinde Şam, 1081 (m. 1670) senesinde Edirne ve 1085 (m. 1674)’de İstanbul kadılıklarına ta’yin edildi. 1090 (m. 1679) senesinde Anadolu kadıaskerliğine yükseltildi. 1098 (m. 1687)’de Rumeli kadıaskerliğine getirildi. Aynı sene içinde, Ankaravî Mehmed Efendi’nin vefâtı üzerine, şeyhülislâmlık makamına getirildi. Sultan Dördüncü Mehmed Hân’ın tahttan indirilmesiyle neticelenen yeniçeri ayaklanmasında, yeniçerilerin Sadrâzam Köprülü Fazıl Mustafa Paşa’nın îdâmı için istedikleri fetvâyı vermeyip huzûrundan kovduğu için, yeniçerilerin baskısına dayanamayan Sultan İkinci Süleymân Hân tarafından, 1099 (m. 1688) senesinde vazîfeden alındı. Bu birinci şeyhülislâmlığı üç ay onbir gün sürdü. Yerine getirilen Şeyhülislâm Ebû Sa’îd-zâde Feyzullah Efendi’nin yirmi gün sonra bu vazîfeden alınması üzerine, ikinci defa şeyhülislâmlık makamına getirildi. Bu vazîfede iki yıl, üç ay 24 gün kaldıktan sonra, vazîfeden ayrılıp emekli oldu. Her iki şeyhülislâmlık müddeti 2 yıl 7 ay 5 gündür. Vazifeden ayrıldıktan sonra evine çekilip, ilim ve ibâdetle meşgûl olduğu sırada, İstanbul’da vefât etti.

Sultan Dördüncü Mehmed Hân ve ikinci Süleymân Hân zamanlarında şeyhülislâmlık vazîfesini yürütmüş olan Debbâğ-zâde Mehmed Efendi, aklî ve naklî ilimlerde derin âlim ve fazilet sahibi bir zât idi.

Fıkıh, tefsîr ve hadîs ilmine dâir yazdığı eserleri şunlardır: 1- Fetâvâ-i Nu’mâniye, 2- Fetâvâ-i Mecmûa-i Cedîde, 3- Reshât-ün-nasîh min-el-hadîs-is-sahîh, 4- Et-Tertîb-ül-Cemîl fî şerh-i terkîb-il-celîl lit-Teftâzânî: Nahiv ilmine dâirdir. 5- Tibyân fî tefsîr-il-Kur’ân, 6- Haşiyetü alâ Cüz’ün-Nebe’ min Envâr-it-tenzîl lil-Beydâvî fît-tefsîr.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Devhat-ül-meşâyıh sh. 73

2) Kâmûs-ül-a’lâm cild-3, sh. 2116

3) El-A’lâm cild-7, sh. 89

4) Mu’cem-ül-müellifîn cild-11, sh. 313

5) Esmâ-ül-müellifîn cild-2, sh. 307

6) Brockelmann Sup-2, sh. 640

7) İzâh-ül-meknûn cild-1, sh. 573