Hanefî mezhebi fıkıh âlimi ve “Merâkıl-felâh” adlı kitabın müellifi. İsmi, Hasen bin Ammâr bin Ali el-Mısrî eş-Şürnblâlî’dir. “Şernblâlî” de denir. Künyesi Ebü’l-İhlâs idi. 994 (m. 1586) senesinde Mısır’da dünyâya geldi. Küçük yaşta ilim tahsiline başladı. Çocukluğunda, Şeyh Muhemmed Hamevî’den ve Şeyh Abdürrahmân-ı Mesîrî’den ders okudu. Fıkıh ilmini, meşhûr Hanefî fakîhi Abdullah-ı Nakrirî’den ve Allâme Muhammed Muhıbbî’den öğrendi. Onun fıkıhdaki senedi, bu iki âlim ve feyz menbâı Şeyh-ül-İmâm Ali bin Gânim el-Makdisî’dir. Asrının en meşhûr fakihlerinden ve fâzıllarından oldu. İsmi ve şöhreti her yerde duyuldu. Müteehhirînin (sonra gelen âlimlerin) en üstünü oldu. Fıkıhta üstün bir melekeye sahipti. Asrında, fıkhî mes’elelerin delîli olan nâssları (âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfleri) ve onların kaidelerini en iyi bilen o idi. Kalemi kuvvetli olup, en güzel eser yazanlardan oldu. Herkes, ona gelip fetvâ sorardı. Kâhire’de Câmi-ül-Ezher Medresesi’nde müderrislik yaptı. Devlet erkânının yanında, hep hürmet ve saygı görürdü. Uzun zaman tedrisât ile meşgûl olup, büyük bir şöhret kazandı.
İnsanlardan çok kimseler gelip derslerinde bulunurdu. Kendisinin ilminden istifâde edenlerin sayısı çoktur. Allâme Ahmed Acemî, hocası Seyyid Ahmed Hamevî, Şeyh Şahin Ermenâvî Mısırlı talebelerindendir. Şam’dan gelen Allâme İsmâil Nablüsî de onun ilminden istifâde etti.
“Hulâsat-ül-eser” isimli eserin müellifi Muhıbbî’nin babası, Şürnblâlî’yi şöyle anlatır: “Şeyh-ül-umde Hasen eş-Şürnblâlî, Câmi-ül-Ezher’in ışığı ve parlak sabah yıldızı idi. İlimde parlak kandil sahibi bir kimse onu görseydi, elbette onun ışığından almağa çalışırdı. İlim sahibi olup ortaya çıkan, onun yanında kendisini elbette gizlerdi. İyilik ve güzellik sahibi elbette onu en güzel şekilde medhederdi. O, güzel bir ahlâka sahip olup, fesahat ve belagatta üstün bir yeri vardı. Elden ele dolaşan eserleri buna şahittir. Zamanının fakîhleri, onun üstünlüğünü i’tirâf ve tasdik etmişlerdir. Fıkıh ve diğer ilimlere dâir çok kitap yazdı. 1069 (m. 1658) senesinde Ramazân-ı şerîf ayının onbirinde Cum’a günü ikindi namazından sonra Mısır’da vefât etti.
Eserleri: 1- Nûr-ül-İzâh ile bunun şerhi olan “Merâk-ıl-felâh” adındaki eseri: ibâdetlere âit olup, pek makbûldür. 2- Günyetü zevil-ahkâm fî Bugyeti dürer-il-hukkâm: Molla Hüsrev’in “Dürer ve Gurer” adındaki Hanefî fıkhına âit eserine yaptığı güzel bir haşiyedir. 3- İbn-i Vehbân’ın “Manzûme” sinin şerhi, 4- Merâk-us-se’âde: Kelâm ilminde çok kıymetli bir eseridir. 5- Ikd-ül-ferîd fî cevâz-it-taklîd. Bunlardan başka risaleleri de vardır.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Hulâsat-ül-eser cild-2, sh. 38, 39
2) Mu’cem-ül-müellifîn cild-3, sh. 261
3) Esmâ-ül-müellifîn cild-1, sh. 292-294
4) Keşf-üz-zünûn sh. 732, 1193, 1200, 1982
5) Tam İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye sh. 1073
6) Fâideli Bilgiler sh. 30