Mısır’da yetişen Hanefî mezhebi âlimlerinden. İsmi, Ahmed bin Muhammed bin Ömer olup, künyesi Ebü’l-Abbâs, lakabı Şihâbüddîn’dir. Mısır’da bulunan meşhûr Hafâce kabilesine mensûb olduğundan, Hafâcî ve Mısrî diye nisbet edilmiştir. 977 (m. 1569), başka bir rivayette 979 (m. 1571) senesinde Mısır’da doğdu. 1069 (m. 1659) senesi Ramazân-ı şerîf ayının onikinci günü Mısır’da vefât etti.
Kendisi şöyle anlatır: “Temyiz yaşında (yedi-sekiz yaşlarında) iken, zamanın Sîbeveyh’i denilen dayım Ebû Bekr Şenvânî’den Arabî ilimleri okumaya başladım. Daha sonra ilerleyerek, me’ânî, mantık ve başka ilimleri okudum. Ayrıca; Hanefî ve Şafiî mezhebi âlimlerinin yazdığı kitapları da okudum. Şeyhülislâm Muhammed Remlî’nin derslerinde bulunup, Sahîh-i Müslim okudum ve ondan icâzet aldım. Bundan sonra uzun müddet, Nûreddîn Ali Zeyyâdî’nin derslerine devam ettim, İbrâhim Alkamî’den Şifâ-i şerîf kitabını okudum ve icâzet aldım. Hanefî mezhebi âlimlerinden Ali bin Ganim Makdisî’den hadîs ilmini okudum. Bizzat kendi eli ile bana icâzet yazdı. Bunlardan başka; Ahmed Alkamî, Muhammed Sâlihî eş-Şâmî ve başka âlimlerden de ders aldım.”
Mısır’da çeşitli âlimlerden okuyarak ilim öğrendikten sonra, babası ile birlikte Haremeyne (Mekke ve Medine’ye) giden Şihâbüddîn Hafâcî, orada Ali bin Cârullah el-Usâm ve başka âlimlerden okudu. Daha sonra İstanbul’a gidip, ilim ve fazilet sahibi birçok zâtlarla görüştü. İbn-i Abdilganî, Mustafa bin Azmi, Hıbr (büyük âlim) Dâvûd ve Sa’d-ül-milleti veddîn İbni Hasen gibi âlimlerin ders ve sohbetlerinde bulundu. İlim ve fazilette yetişip kemâle geldikten sonra, Rumeli beldelerinde kadılık yaptı. Hattâ Üsküp gibi meşhûr büyük merkezlerde de vazîfe yaptı. Fazilet ve üstünlükleri her tarafa yayıldı. Sultan Dördüncü Murâd Hân tarafından Selanik kadılığına ta’yin edildi. Buradan Mısır kadılığına gönderildi. Kâdılığı esnasında da devamlı ilim öğrenmek, kitap te’lîf etmek ve ders vermekle meşgûl oldu. Talebe yetiştirdi. Abdülkâdir-i Bağdadî ve Seyyid Ahmed Hamevî ondan ilim öğrenip, fazilet ve üstünlükte meşhûr olanlardandır. Daha sonra tekrar İstanbul’a gelirken Şam’a uğradı. Orada birkaç gün kaldı. Şam’ın fâdılları, şiirlerle onun üstünlüklerini anlattılar. Şam ahâlisi ve âlimler, ona çok alâka gösterip, çok ikramda bulundular. Haleb’e uğrayıp sonra İstanbul’a geldi. Bir müddet sonra tekrar Mısır’a döndü.
Şihâbbüddîn Hafâcî, zamanında bulunan büyük İslâm âlimlerinin önde gelenlerinden, gözdelerinden idi. İlme çok hizmet etti. Çok kitap yazdı. Eserlerinden ba’zılarının isimleri şöyledir: 1-İnâyet-ül-kâdî: Tefsîr-i Beydâvî’ye haşiyedir. 2- Hadîkat-üs-seher, 3-Dîvân-ül-edeb fî zikr-i şüarâ-il-Arab, 4-Rihle, 5- Resâil-ül-erbe’ûn, 6- Şerhu Dürret-ül-gavâs lil-Harîrî, 7- Şerh-ül-ferâiz, 8- Şifâ-ül-galîl, 9- Nesîm-ür-riyâd fî şerh-iş-Şifâi lil-Kâdı Iyâd 10-Tarrâ-ül-mecâlis.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-2, sh. 138
2) Hulâsat-ül-eser cild-1, sh. 331
3) Esmâ-ül-müellifîn cild-1, sh. 160
4) El-A’lâm cild-1, sh. 238
5) İzâh-ül-meknûn cild-1, sh. 397, 488, 550, 571, 605, cild-2, sh. 30, 51, 82, 646
6) Keşf-üz-zünûn sh. 699, 741
7) Brockelmann Sup-2, sh. 396
8) Tam İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye sh. 409, 1097, 1107