Mâlikî mezhebi fıkıh âlimlerinden. İsmi, Ali bin Abdülvâhid bin Muhammed olup, künyesi Ebü’l-Hasen’dir. Eshâb-ı Kirâmdan, Hazrec kabilesinin reîsi Sa’d bin Ubâde’nin (r.a.) soyundandır. Cezayir’de Tâfelâl denilen yerde doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1057 (m. 1647) senesinde Cezayir’de vefât etti.
Sicilmâsî, ilk tahsilini Sicilmâs’da yaptı. Sonra Fas’a gitti. Burada zamanın büyük âlimlerinden, Afifüddîn Abdullah bin Tâhir el-Hasenî, veliyyi kâmil Ebû Abdullah Muhammed bin Ebû Bekr Dellâi ve hadîs âlimi Ebü’l-Abbâs Ahmed bin Muhammed Makkari’den ilim öğrendi. İbn-i Ebû Bekr Dellâî’den Sahîh-i Buhârî’yi yirmi kerre okudu. Ayrıca, Şifâ, Muvattâ, Kuşeyrî risalesi, Tenvir, el-Hükm isimli kitapları okudu. Âlimlerden çok rivâyette bulundu ve çok kitap ezberledi. Talebelerinden birisinin bildirdiğine göre, altı hadîs-i şerîf kitabını dirayet bakımından, Sahîh-i Buhârî’yi ise tedkikli ve karşılıklı müzâkere şeklinde onyedi defa okudu. Keşşâf tefsîrini başından sonuna kadar otuz defa mütâlâa ederek okudu.
Sicilmâsî, kırk yaşından sonra hacca gitti. 1043 (m. 1633) senesinde Mısır’a gitti. Mısır’da; Şihâbüddîn Ahmed Ganîmi, Şihâbüddîn Ahmed bin Abdülvâris el-Bekrî, Nûreddîn Ali Echürî ve daha başka birçok âlimden istifâde etti. Kâhire’ye giderken, kervanda bulunan ve âlim bir zât olan Abdülkâdir bin Mustafa Safverî ve bir grub cemâat, Sicilmâsî’nin ilminden istifâde ettiler. Daha sonra Fas’a giden Sicilmâsî, Cebel-i Ahdar denilen yere müftî oldu ve buraya yerleşti.
Sicilmâsî; tefsîr, fıkıh, hadîs, usûl-i fıkıh, tıb, ferâiz, me’ânî, beyân, târih, mantık ve birçok ilimde mütehassıs idi. Bütün hâl ve hareketleri Allahü teâlânın ve Resûlünün emirlerine uygundu.
Sicilmâsî çok sayıda eser yazdı. Yazmış olduğu eserlerden ba’zıları şunlardır: 1- El-Mineh-ül-ihsâniyye, 2-El-Yevâkit-üs-semine, 3- Manzûmetün fî fıkh-il-Mâlikiyye, 4- Mesâlik-ül-vüsûl, 5- Ed-Dürret-ül-münîfetu (Resûlullah efendimizin (s.a.v.) hayâtına dâirdir.), 6- Câmiat-ül-esrâr (İslâmın beş şartı manzûm olarak anlatılmıştır.), 7- Tefsîr-ül-Kur’ân-ı kerîm (Bekâra sûresi 189. âyet-i kerîmesine kadardır), 8- El-Eşbâh ven-nezâir, 9-Akd-ül-cevâhir fî nazm-in-nezâir, 10-Es-Sîret-us-sugrâ, 11- Mesâlik-ül-vusûl ilâ Medârik-ül-usûl, 12- Usûl-üş-şerîf et-Tilmsâni ve serhuhu, 13- Manzûmetün fî Vefeyât-il-a’yân, 14- Manzûmetün fit-tefsîr, 15- Manzûmetün fî Mustalah-ıl-hadîs, 16- Manzûmetün fil-usûl, 17-Manzûmetün fil-me’ânî vel-beyân, 18-Manzûmetün fil-cedel, 19- Manzûmetün fil-ferâiz 20- Manzûmetün fit-tasavvuf, 21- Manzûmetün fit-tıb, 22- Manzûmetün fit-teşrîh, 23- Şerh-ül-Ecrûmiyye, 24- Şerh-ud-Dürer-ül-levâmî’ li Ebi’l-Hasen İbni Birrî, 25-Dîvân-ül-hutab, 26- Nazmun fî mes’elet-il-evtâd vel-ebdâl.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-7, sh. 143
2) Hülasât-ül-eser cild-3, sh. 173
3) Esmâ-ül-müellifîn cild-1, sh. 756
4) El-A’lâm cild-4, sh. 309
5) Târih-ül-halef cild-1, sh. 73