Osmanlı devri âlimlerinden. İsmi, Abdülvehhâb bin Tâcüddîn olup, Molla Abdülvehhâb diye tanınır. Küçük Tâcüddîn Efendi’nin oğludur. 950 (m. 1543) senesinde doğdu. Doğum yeri bilinmemektedir. 1014 (m. 1605) senesi Rebî’ul-âhır ayında İstanbul’da vefât etti. Kabri sur içinde Sarı Gürz Mescidi’nin avlusundadır.
Molla Abdülvehhâb’ın babası Küçük Tâcüddîn Efendi de zamanın âlimlerinden idi. Abdülvehhâb ilk tahsilini babasının huzûrunda yapıp, bundan sonra o zamanın meşhûr âlimlerinin ders ve sohbetlerinde bulundu. İlim öğrenmek husûsunda istidat ve kabiliyetinin fevkalâde olduğu görülünce, Çivi-zâde Efendi’nin derslerine gönderildi. Ondan ve çeşitli medreselerdeki müderrislerden okuyarak yetişti. Zamanın âlimlerinden oldu. İlk olarak 990 (m. 1582) senesinde, Müderris-zâde Efendi yerine Kâsımpaşa’da müderris olarak vazîfeye başladı. Sekiz sene sonra Sahn-ı semân medreselerine ta’yin edildi. Şehzâde ve Süleymâniye medreselerinde de vazîfe yaptıktan sonra, 1003 (m. 1594) senesinde Manisa’da Sultan Murâd Medresesi’nde müderris, üç sene sonra Şam kadısı oldu. Bir sene sonra Bursa’ya nakledildi. İki sene sonra Kâhire kadısı olarak vazîfelendirildi. 1011 (m. 1602) senesi Recep ayında İstanbul kadısı oldu ise de, aynı sene içinde emekliye ayrıldı. Üç sene sonra da vefât etti. Molla Abdülvehhâb Efendi (r. aleyh), iffet ve doğrulukla meşhûr idi. Gayet hoş ve sevimli bir hâli vardı. Hükümlerinde, kesin, kat’î ve kararlı idi. İstikâmet sahibi olup, dînimizin emirlerine son derece bağlı idi. İsrâftan hiç hoşlanmazdı. Uygunsuz durumlar karşısında, gerektiği yerde sert davrandığı bile olurdu. Kendisi de isrâftan son derece kaçınır, gayet sâde olarak yaşardı, insanlara örnek olan bir hâli vardı. Çok edebli, sâlih, cömert, merhametli ve cana yakın bir zât idi. Dostluğunda sâdık idi.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Şakâyık-ı Nu’mâniyye zeyli (Atâî) sh. 500
2) Sicilli Osmânî cild-3, sh. 404