İBN-İ EHDEL

Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerinden. İsmi, Ebû Bekr bin Ebi’l-Kâsım bin Ahmed bin Muhammed bin Ebî Bekr bin Muhammed bin Süleymân Yemenî’dir. İbn-i Ehdel ismiyle meşhûr oldu. Seyyiddir. Nesebi hazret-i Hüseyn’e dayanır. 984 (m, 1576) senesinde Yemen’de doğdu. 1035 (m. 1626) senesi Cemâzil-evvel ayında, Yemen’in Maht köyünde vefât etti.

İbn-i Ehdel, “Nefhat-ül-Mendel” adlı eserinde hayatını şöyle anlattı:

“Yemen’de, Hille denilen yerde dünyâya geldim. Dedelerimin kabirleri de buradadır. Babamla 988 (m. 1581) senesinin Zilhicce ayında Selâme adlı köye gittik ve oraya yerleştik. Burada Şeyh Sâlih Ahmed bin İbrâhim Mezcâcî’den Kur’ân-ı kerîmi öğrendim ve ezberledim. Babamın emri üzerine, evimizdeki kardeşlerime ve evimize yakın câmide başkalarına Kur’ân-ı kerîm öğretme işiyle meşgûl oldum. Bu arada Elfiye’yi ezberledim, ilme karşı şevk ve rağbetim arttı. Bütün gün ve geceler ilim öğrenmeye çalıştım. Kitap elimden düşmedi. Daha sonra babam beni alıp, ilimde yükselmem için Zebîd şehrine götürdü. Orada fıkıh tahsiline başladım. Fıkıh ilmini; fakîh Muhammed bin Abbâs’dan, nahiv ilmini; Muhammed bin Yahyâ Mutayyib’den öğrendim. O sırada babam beni evlendirmek istedi. Lâkin ben evlenince hanımımın üzerindeki haklarını ödeyemiyeceğim düşüncesi ve ilim tahsilinden mahrûm kalacağım endişesi ile çok korktum. Neticede evlendim. Fakat evlendikten sonra da ders ve müzâkereden geri kalmadım. Zebîd’de altı sene kadar ilim tahsiline devam ettim, ilim öğrenmekten başka düşüncem olmadı. Muhammed bin Burhan Mahallî, Ali bin Abbâs, Ahmed Naşiri, İbrâhim bin Muhammed, Sıddîk bin Muhammed Hâs, Ahmed bin Cemâl, Abdülbâki bin Abdullah, Zeynüddîn bin Sıddîk Mezcâcî’den ilim öğrendim. Tasavvuf yolunun edebini de, Seyyid Âbid bin Hüseyn ile Şeyh Zeynüddîn Sıddîk Mezcâcî’den öğrendim, icâzet (diploma) aldım. Seyyid Muhammed bin Ebi Bekr Ehdel, Abdullah bin Ahmed Decâî, Seyyid Makbûl bin Meşhûr, Muhammed Alevî, Abdurrahmân bin Dâvûd Hindi, Abdülfettâh Sâbûnî gibi zâtların ve başkalarının sohbetlerinde bulundum.”

İbn-i Ehdel, bütün hocalarından icâzet alıp ilim ve edebde üstün bir dereceye yükseldi. Zamanının bir tanesi oldu. Çok ibâdet ederdi. Üstün bir zekâsı vardı. Zühd ve vera’ sahibi idi. İlmiyle amel ederdi. Vakitlerini ilim öğrenmek, öğretmek ve ibâdetle geçirdi. İnsanlara fetvâlar verip müşküllerini çözdü. Büyük bir evliyâ olan dedesine çok benzerdi. Haremeyn’deki âlimlerden de icâzet aldı. El yazısıyla çok kıymetli eserler yazdı.

Eserlerinden ba’zıları şunlardır. 1-El-Ehsâb-ül-aliyye fil-ensâb-il-Ehdeliyye, 2-El-Beyân vel-A’lâm bi mühimmâti ahkâmı erkân-il-İslâm, 3-Ed-Dürret-ül-Bâhire fit-tehaddüsi bi şey’in min-ni’amillahil bâtına vez-zâhira, 4-Nefhat-ül-mendel fî terâcim-i Sâdet-il-Ehdel, 5-Nazmü Istılâhat-is-Sûfiyye, 6-Nazm-üt-Tahrîr, 7-Nazm-ül-Varakât, 8-Nazm-ün-Nûhbe, 9-Manzûmetün fis-sivâk, 10-Et-Ta’lîk-ül-madbût.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-3, sh. 69

2) Hulâsat-ül-eser cild-1, sh. 64

3) Esmâ-ül-müellifîn cild-1, sh. 239

4) Brockelmann Sup-2, sh. 544