Osmanlı âlimlerinden. Otuzbirinci Osmanlı şeyhülislâmıdır. İsmi Abdürrahîm’dir. Adanalı Mehmed Efendi’nin oğludur. Adana’da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1066 (m. 1656) senesinde Belgrad’da vefât etti. Orada imâret Câmii bahçesinde defnedildi.
Küçük yaştan i’tibâren doğudaki ilim merkezlerine gitti. Orada Ahmed-el-Müncelî’den matematik, tıb, fen ilimlerini ve dînî ilimleri tahsil etti. Daha sonra Molla Hüseyn Halhali ve Molla Muhammed Emîn bin Sadreddîn Şirvânî gibi zâtlardan ilim öğrendi. İlim ve irfanda akranlarından üstün oldu. Aklî ve naklî ilimlerde yüksek derecelere ulaştıktan sonra, müderrislik için imtihan edildi. Bu imtihanı kazandıktan sonra, çeşitli medreselerde müderris olarak vazîfelendirildi. Süleymâniye Medresesi müderrisliği yaptı. Sonra Yenişehir ve Sultan Ahmed Dâr-ül-Hadîslerinde müderrislik yaptı. Molla Mustafa Bolevî ve Yahyâ el-Minkâri gibi âlimleri yetiştiren Abdürrahîm Efendi, zamanının ileri gelenlerinin dikkatini çekti. Şeyhülislâm Ebû Sa’îd Efendi’nin teşvik ve tavsiyesiyle, 1049 (m. 1639) senesinde İstanbul kadılığına getirildi. Hoca Sa’deddîn Efendi’nin torunlarından Sâliha Hanım’la evlendi. Daha sonra Anadolu kadıaskerliğine nakledildi. Kısa bir müddet sonra bu vazîfeden alınarak Edirne’ye gönderildi. 1055 (m. 1645) senesinde Rumeli kadıaskerliğine yükseltildi. Bir müddet bu vazîfeyi yürüttü. 1057 (m. 1647) senesinde Şeyhülislâm Mu’îd Ahmed Efendi’nin vefâtı üzerine, şeyhülislâmlık makamına getirildi. 1059 (m. 1649) senesinde bu vazîfeden alındı ve Mekke-i mükerremeye gönderildi. Şeyhülislâmlık müddeti 2 yıl 23 gündür. Hac ibâdetini yerine getirip, sevgili Peygamberimizin kabr-i şerîfini ziyâret etti. Sonra Kudüs kadılığına ta’yin olundu. Daha sonra İstanbul’a çağrılıp, Üsküdar kadılığına getirildi. Ebû Sa’îd Efendi’nin şeyhülislâmlığa getirilmesiyle Belgrad kadılığına ta’yin olundu. Dörtbuçuk yıl kadar bu vazîfeyi yürüttü. Orada vefât etti. Şeyhülislâm Abdürrahîm Efendi, aklî ve naklî ilimlerde yüksek derece sahibi, temiz i’tikâdlı, sâlih bir zât idi. İlim ehline önem verirdi. Zamanın âlimlerinden Kâtip Çelebi’ye ilgi göstermiş, onun yetişmesine sebep olmuştu. Dünyâya ve makama önem vermez idi. Cesur ve sert mizaçlı idi. Hak bildiğini söylemekten çekinmezdi. Hacı Abdürrahîm Efendî’nin, Molla Fenârî’nin “Enmûzec-ül-ulûm” adlı eserine yazdığı şerhi vardır.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Devhat-ül-meşâyıh sh. 54
2) Hulâsat-ül-eser cild-2, sh. 411