BEDREDDÎN-İ BÛRÎNÎ (Hasen bin Muhammed)

Tefsîr, fıkıh, hadîs, târih ve edebiyat âlimi. İsmi, Hasen bin Muhammed bin Muhammed bin Hasen bin Ömer bin Abdürrahmân es-Saffûrî ed-Dımeşkî el-Bûrînî’dir. Lakabı Bedreddîn olup, Bûrînî nisbeti ile meşhûr oldu. Aslen Ürdün’ün Saffûriye köyündendir. Babası da Ürdün’de Nablûs’un Bûriniyye köyünde doğdu. Bedreddîn-i Bûrînî de 963 (m. 1556) senesinde bu köyde dünyâya geldi. 1024 (m. 1615) senesi Cemâzil-evvel ayında vefât etti.

Bedreddîn Hasen, 11 veya 12 yaşında iken, babası ile birlikte Dımeşk’a (Şam’a) gitmişti. Burada Medrese-i Ömeriyye’nin yanındaki Sâlihiyye Medresesi’nde bir odaya yerleşmiş ve ilim tahsili ile meşgûl olmaya başlamıştı. Nahiv, ferâiz ve hesâb (matematik) ilimlerini; Burhâneddîn İbrâhim bin Ahdeb’den, Şeyh Ebû Bekr-iz-Zübâb’dan ve Şeyh Gânim-i Dımeşkî’den okudu. 975 (m. 1567) senesine kadar ilim tahsiline devam etti. Bu târihlerde Şam’da baş gösteren büyük bir kıtlık sebebiyle buradaki tahsiline ara verip, babası ile birlikte Kudüs’e hicret ettiler. Burada da ilim tahsiline devam etti. Dört seneye yakın Şeyhülislâm Muhammed bin Ebi’l-Lütfdan ilim öğrendi. Sonra Şam’a döndü. Babası ve annesi ile beraber Meydân-i Hısnî denilen yere yerleşti ve ilim tahsiline devam etti. Şihâbüddîn-i Tayyibî el-Kebîr ve oğlu Tayyibî, Şeyhülislâm Bedreddîn-i Gazzî ve onun oğlu Şihâbüddîn Ahmed Gazzî gibi daha birçok büyük âlimden ders aldı. Allâme Ebü’l-Fedâ İsmâil Nablûsî’den, Şemsüddîn Muhammed bin Minkârî’den ve Şam hatîbi Muhammed bin Behensî’den de fen ilimlerini tahsil etti. Şemseddîn Mahammed Dâvûdî’den ve Şihâbüddîn Ahmed Aysâvî’den de hadîs ilmini okudu. Asrının âlimleri arasında yüksek bir dereceye erişti. Tahsilini tamamladıktan sonra, birçok medreselerde ders verdi. Nâsıriyye-i Cevvâniyye, Şâmiyye, Berrâniyye, Âdiliyye-i sugra, Fârisiyye ve Kelâse medreseleri, onun ders verdiği yerlerden ba’zılarıdır. Câmi-i Emevî’de, ders okuttuğu bir yeri vardı. Şam’da Sultan Süleymân Câmii’nde va’z ve nasihat ederdi. İlim ve fazîletleriyle meşhûr oldu. Şöhreti, her yere yayıldı. Beydâvî, Keşşâf ve Ebüssü’ûd tefsîrlerini okutup yazdırdı. 998 (m. 1590) senesi sonlarında, İbn-i Kerbelâlî diye meşhûr olan Hâfız Hüseyn-i Tebrîzî ile karşılaşıp sohbetlerinde bulundu. Ondan Farsçayı öğrendi ve bu lisanla konuşmaya başladı. Bundan sonra Türkçeyi de öğrendi. Bilhassa Fârisîde çok maharet kazandı. Bu dil ile, manzûm ve nesîr olarak birçok eserler kaleme aldı. Bilhassa medh ve sena ile ilgili şiirleri Farsça olarak yazardı. Bir dîvânı vardır.

Bütün ilimlerde zamanının bir tanesi olan Bedrûddîn Bûrînî, şiir, târih ve neseb ile, hadîs-i şerîf senedlerini ezberlemekte de eşsizdi. Bundan başka lügat, nahiv, siyer, megâzîden de çok şeyler ezberlemişti. 1020 (m. 1611) senesinde, Şam hacılarının kâfilesinde kadılık yaptı ve hac farizasını îfâ etti.

Eserleri: 1- Terâcim-ül-a’yân min ebnâ-iz-zamân: Bu eserinde, 205 zâtın hâl tercemesi hakkında uzun fasılalar ile topladığı bilgiler yer almaktadır. Eser, 1023 (m. 1614) senesinde tamamlanmıştır. Fadlullah bin Muhıbbullah bu eseri tertipliyerek bir zeyl ilâvesi ile 1078 (m. 1667) yılında neşretmiştir. 2-El-Bahr-ül-fâid fî Şerh-i dîvân-ı İbn-i Fârid, 3- Rihlet-ül-Halebiyye, 4- Rıhlet-üt-Trablûsiyye, 5- Seb’us-Seyyâre 6-Hâşiyetün alâ Envâr-it-tenzil: Tefsîr-i Beydâvî’ye yaptığı haşiyedir. 7-Dîvân-ı şiir.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-3, sh. 289

2) Hülâsat-ül-eser cild-2, sh. 51-62

3) Esmâ-ül-müellifîn cild-1, sh. 291

4) El-A’lâm cild-2, sh. 219

5) Keşf-üz-zünûn sh. 267, 787, 1326, 1370

6) Brockelmann Sup-2, sh. 401