Osmanlı şeyhülislâmlarının kırkdördüncüsü ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerinden. İsmi Muhammed’dir. Babasının ismi Hüseyn’dir. Ankaravî nisbetiyle veya Ankaralı Mehmed Emîn Efendi diye meşhûr olmuştur. 1028 (m. 1619) senesinde Ankara’da doğdu. Şeyhülislâmlık vazîfesini yürütürken, 1098 (m. 1687) senesinde İstanbul’da vefât etti. Sultan Selîm Câmii yakınında, Kovacı Dede türbesi önündeki kabristana defnedildi.
Babası Hüseyn Efendi fukahâdan bir zât idi. İlk tahsilini babasından aldıktan sonra İstanbul’a gelip, zamanının âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsil, etti. Şeyhülislâm Yahyâ bin Zekeriyyâ’nın hizmetinde bulunup mülâzim (stajyer müderris) oldu. İlmî üstünlüğe ulaştıktan sonra, ba’zı medreselerde müderrislik vazîfesini yürüttü. Sultan Dördüncü Mehmed Hân zamanında sırasıyla, Yenişehir, 1077 (m. 1665) senesinde Bursa, 1080 (m. 1668) senesinde Mısır kadılıklarına ta’yin edildi. Mısır kadılığı vazîfesini adâlet ve doğruluk üzere yürütürken, 1082 (m. 1670) senesinde İstanbul kadılığına terfi ettirildi. Aynı sene içinde Anadolu kadıaskerliğine yükseltildi. 1087 (m. 1676) senesinde bu vazîfeden ayrıldı. Aynı sene Ankara kadılığına, ta’yin olundu. Orada hem kadılık, hem ilim öğretmekle meşgûl oldu. 1097 (m. 1686) senesinde, Şeyhülislâm Çatalcalı Ali Efendi vazîfeden alınınca, onun yerine şeyhülislâmlık makamına yükseltildi. Bu şerefli ve yüksek vazîfeyi bir yıl bir ay yürüttükten sonra vefât etti.
Ankaralı Mehmed Emîn Efendi, aklî ve naklî ilimlerde yüksek derece, fıkıh ilminde de özel ihtisas sahibi idi.
Fıkıhla ilgili bütün nakilleri, inceliklerine kadar bilirdi. Fıkıh ilminde, zamanında ondan daha yüksek birisi yoktu. Bir hükmü vermeden önce bütün kavilleri ve nakilleri araştırır ve en sonunda hükmünü verirdi. İlmiyle âmil, zekî, akıllı, güzel ahlâk sahibi idi. Cömert ve kerem sahibi olan Mehmed Emîn Efendi, İstanbul’da bir medrese inşâ ettirmişti. Şeyhülislâmlığı ve kadılığı esnasında, adâlet ve doğruluk üzere hükmetmiş, tevâzu sahibi bir âlim idi. Fıkıh ilmindeki derecesi çok yüksek olan Mehmed Emîn Efendi’nin, “Fetâvâ el-Ankaraviyye” veya “Mecmû’ay-ı Fetâvâ” adıyla bilinen fetvâlarını topladığı bir eseriyle birlikte, “Tefsîr-u Âyet-il-kürsî” adlı eseri vardır. “Tehvîr-ül-Ebsâr” adlı esere yazdığı haşiyesi de meşhûrdur.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Hulâsat-ül-eser cild-4, sh. 314
2) Devhat-ül-meşâyıh sh. 72
3) Kâmûs-ül-a’lâm cild-1, sh. 439
4) Mu’cem-ül-müellifîn cild-9, sh. 234
5) El-A’lâm cild-6, sh. 103
6) Brockelmann Sup-2, sh. 647