Osmanlı âlimlerinin meşhûrlarından. İsmi, Muhammed bin Muhammed Fenârî olup, lakabı Zeynüddîn ve Zeynel’âbidîn’dir. Zeynî Çelebi diye meşhûr oldu. Doğum târihi bilinmeyen Zeynî Çelebi, Hanefî mezhebi âlimlerindendir. 926 (m. 1520) senesinde Haleb kadısı iken, Rebî’ul-evvel ayının başlarında vefât etti.
Zeynî Çelebi, aynı zamanda amcazâdesi olan Molla Alâüddîn Fenârî ve Mu’arref-zâde gibi meşhûr âlimlerin derslerinde ve hizmetlerinde bulunarak yetişti. Zamanın âlimlerinden oldu.
Bursa’da, Yıldırım Bâyezîd Hân ve Sultan Orhan Gâzî’nin, Amasya’da, Sultan Bâyezîd Hân’ın bina ettirdikleri imâretlerinin mütevelli hey’eti a’zâlığına ta’yin olundu. Bu vazîfede bir müddet kaldıktan sonra terfi edip Tire’de ve Şam’da kadı oldu. Bundan sonra Haleb kadılığına getirilen Zeynî Çelebi, vefâtına kadar orada vazîfe yaptı.
Zeynî Çelebi (r.a.) âlim, fâdıl bir zât olup, aklı ve zekâsı çok kuvvetli idi. İyiyi kötüden, faydalıyı zararlıdan çok çabuk ayırırdı. Kuvvetli ve hâlis bir kalbi var idi. Tatlı dilli ve güler yüzlü idi. Mürüvvet ve fütüvvet sahibi olup, muhtaç olanlara lâzım olan şeyleri verir, başkalarına iyilik etmesini severdi. Çok cömert idi. Fakirlerin ve ihtiyâç sahiplerinin ihtiyâçları ile ilgilenir, onlara yardımda bulunurdu. Onları her zaman korur, gözetir, himâye eder, hâline sabreden fakirleri çok severdi. Kâdılığı ve diğer vazîfeleri esnasında; yaşayışı beğenilip sevilen, işleri hâllederken ta’kib ettiği yol, herkes tarafından takdîr olunan bir zât idi. Dışı içine uygun, olgun ve yüksek derece sahibi bir zât idi. Her hâli Resûlullah efendimizin sünnet-i seniyyesine tam uygun idi.
Zeynî Çelebi (r.a.), Resûlullah efendimizin (s.a.v.) anne ve babasını anlatan, kıymetli bir risale tasnif etmiştir.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Esmâ-ül-müellifîn cild-2, sh. 229
2) Şezerât-üz-zeheb cild-8, sh. 147
3) Şakâyık-ı Nu’mâniyye cild-1, sh. 445
4) Şakâyık-ı Nu’mâniyye tercümesi (Mecdî Efendi) sh. 400