YEGÂNÎ SİNÂN ÇELEBİ

Osmanlı devri din ve fen âlimi. İsmi, Yûsuf bin Molla Alâeddîn Ali olup, Molla Yegân’ın torunudur. Bursa’da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. Sinânüddîn lakabı verilip, Yegânî nisbet edildi. 945 (m. 1538) senesinde vefât edip, Bursa’da, baba ve dedesinin medfûn olduğu Yıldırım Bâyezîd imâreti yanındaki muallimhânenin bahçesine defnedildi.

Küçük yaşta, babasından ve yakın çevresinden ilim öğrenmekle tahsile başladı. Veliyyüddîn Ahmed Paşa gibi, zamanın ileri gelen âlimlerinin derslerine devam edip icâzet aldı. 925 (m. 1519) senesinde, dedesi Molla Yegân’ın Bursa’daki medresesine, müderris ta’yin edildi. Daha sonraları Bursa’da Manastır, İnegöl’de İshâk Paşa, Yıldırım Hân ve İznik Orhâniye medreselerinde müderrislik yaptı. Amasya kadılığı verildi. Sultan Selim Hân zamanında defterdarlığa ta’yin edildi. Bilâhare Şam kadılığı verildi. Buradan, Kireçci-zâde Ahmed Efendi yerine, İstanbul’daki Sahn-ı semân medreselerinden birine ta’yin edildi. Daha sonra emekliye ayrılıp, Bursa’daki evine çekildi. Orada, Allahü teâlâya ibâdet ve tâatle meşgûl olup, faydalı kitaplar yazmakla vakit geçirdi. Cömertliği ve Allah adamlarına yakınlığı ile tanınan Yegân-zâde Sinânüddîn Yûsuf Efendi; güzel huyları, örnek ahlâkı ve üstün ilmi ile herkesin sevgi ve saygısını kazandı. Konuşup görüştüğü herkese, dili ve haliyle Allahü teâlânın emir ve yasaklarını tebliğ eyledi. Her sene, Ramazan ayının son on gününde, câmide i’tikâfa çekilir, yalnız Allahü teâlâya ibâdetle meşgûl olur, kulluk vazîfelerini yapmaya ve talebelerine örnek olmaya çalışırdı.

Yetiştirmiş olduğu pekçok talebe yanında, kıymetli eserler de yazdı. Seyyid Şerîf Cürcânî hazretlerinin “Şerh-i Mevâkıf” adlı eserine ve “Telvîh” kitabına haşiyeler yazdı. Pekçok risale kaleme alıp, ilminden müslümanları faydalandırdı.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Şakâyık-ı Nu’mâniyye tercümesi (Mecdî Efendi) sh. 405

2) Güldeste-i riyazî irfan sh. 254

3) Osmanlı Müellifleri cild-2, sh. 53

4) Sicilli Osmânî cild-3, sh. 105