SAMSÛNÎ-ZÂDE (Ahmed bin Muhammed Efendi)

Osmanlı âlımlerinden. İsmi, Ahmed bin Muhammed bin Hasen bin Abdüssanıed Samsûnî’dir. Edirne kadılığı ve başka mühim vazîfelerde bulunmuş olan, Muhammed bin Hasen Samsûni Efendi’nin oğludur. Bunun için Samsûnî-zâde diye meşhûr olmuştur. Doğum târihi bilinmemektedir. 978 (m. 1570) senesi Muharrem ayının başlarında vefât etti.

Zamanının âlimlerinden Sarı Kerez (Kiraz) Efendi’nin derslerinde yetişip, Müeyyed-zâde hazretlerinin mülâzimi oldu. İlk olarak Edirne’de bulunan Murâd Paşa Medresesi’ne 920 (m. 1514) senesinde Ahmed Çelebi yerine yine Edirne’de Halebiyye Medresesi’ne müderris oldu. Buradaki vazîfesine on sene devam ettikten sonra ayrılıp, başka vazîfelerde bulundu. Edirne’de Mustafa Paşa, Bursa’da Sultaniye, Edirne’de Bâyezîdiyye medreselerinde müderrislik yaptı. 944 (m. 1537) senesinde Bursa kadısı, aynı sene Rebî’ul-evvel ayında Edirne, daha sonra da İstanbul kadısı oldu. Beş sene sonra, Bâyezîdiyye Medresesi müderrisi olan Muhyiddîn Efendi’nin şeyhülislâmlık makamına getirilmesiyle boşalan yerine müderris olarak ta’yin edildi. 954 (m. 1547) senesinde; Anadolu, Acem ve Arab memleketlerinin umûmî teftişi ile vazîfelendirildi. Devlet-i âliyye hakkında muhalif düşünenlerin tesbit edilip, bu muhalefetlerinin giderilmesi, bir yerde zulüm ediliyorsa onun kaldırılması gibi mühim vazîfeleri vardı.

Yaptığı güzel hizmetler, pâdişâh ve vezîr tarafından takdîr edilir, beğenilirdi. Onlarla yakından tanışıp görüşür, beraber bulunurdu. Uzun müddet bu teftiş vazîfesini başarı ile yaparak, kendi arzusu ile emekli oldu. Bundan sonra medresedeki vazîfesine dönüp, orada hizmete devam etti.

Samsûnî-zâde, sadaka veren, iyiliksever, çok cömert bir zât idi. İyilik ve ikrâmları, ihtiyâç sahiplerine olan yardımları çok idi. 968 (m. 1560) senesinde Muallim-zâde yerine Haleb kadısı oldu. İki sene sonra ayrılıp halvete çekilerek, 978 (m. 1570) senesinde Zilhicce ayında vefât edinceye kadar ilim ve ibâdet ile meşgûl oldu. İlmî üstünlüğü ile birlikte, çeşitli faziletleri kendisinde toplamış olan pek yüksek bir zât idi.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Sicilli Osmanî cild-1, sh. 200

2) Ikd-ül-manzûm cild-2, sh. 221

3) Şakâyık-ı Nu’mâniyye zeyli (Atâî) sh. 145