Hindistan’da yetişen evliyânın meşhûrlarından.. Doğum târihi bilinmemekte olup, 953 (m. 1546) senesinde vefât etti. İmâm-ı Rabbânî’nin (k.s.) babası olan Abdülehad’ın hocasıdır. Evliyânın meşhûrlarından Şeyh Abdülkuddûs’ün ikinci oğlu ve tasavvufda halîfesidir. Babasından sonra irşâd makamına geçmişti. Babasından başka, zamanın meşhûr âlimlerinden olan Seyyid İbrâhim Ebherî Kadîrî’den ve Şeyh Nizâmeddîn-i Hâlidî’den icâzet ve hilâfet aldı. Dînin emirlerine uymakta çok gayretli, yüksek hâller sahibi ve sözleri çok te’sîrli idi. Çok kitap yazmış olup “Mecz-ül-bahreyn” adlı eseri, din ve yakîn ilmindeki sırlar hakkındadır. “Mektûbât” adlı eseri de çok bereketlidir. Abdülehad hazretlerine kendi elyazılarıyla yazdığı bir mektûbunda şöyle buyurmuştur: Meâlen; “Rabbinin ni’metlerini söyle” buyurulan âyet-i kerîme mucibince, Allahü teâlâya hamd ve minnetler olsun ki, Allahtan başka gözümde hiçbir şey kalmadı. Bununla beraber, iflâs ve aczden başka elimde birşey yok, hayret ve kuvvetsizliklerden başka yolum yok. Beyt:
“Susamış, hem de sudan ayrıyım,
Hazîne başında, bir dilenciyim.”
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Tam İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye sh. 1060
2) Zübdet-ül-makâmât sh. 101
3) Umdet-ül-makâmât sh. 110