MÜFTÎ AHMED PAŞA (Hızır Beyzâde)

Osmanlılar devrinde yetişen büyük İslâm âlimlerinden. İsmi Ahmed olup, İstanbul kadısı Hızır Bey’in oğlu, Sinân ve Ya’kûb Paşa’ların kardeşidir. Doğum târihi bilinmemektedir. 927 (m. 1521) senesinde Bursa’da vefât etti. Kabri, Emîr Sultan hazretlerinin türbesi yakınındadır.

İlim öğrenmeye çok küçük yaşta ve babasının huzûrunda başlayan Müftî Ahmed Efendi, zamanında bulunan âlimlerden ilim öğrendi. Kısa zamanda ilimde çok yüksek derecelere, üstün makamlara ulaştı. Fâtih Sultan Mehmed Hân Sahn-ı semân denilen medreseleri bina ettiği zaman, bu medreselerden birine Müftî Ahmed Paşa’yı ta’yin etti. Bu ilk vazîfesine başladığında, henüz yirmi yaşına ulaşmamış idi.

Sahn-ı semân medreselerindeki vazîfesinden alınıp, Üsküp Medresesi müderrisliği ve Üsküp kadılığı ile vazîfelendirildi. Sultan Bâyezîd-i Velî tahta geçince, onu Edirne’de bulunan Üçşerefeli Medrese’ye daha sonra da İstanbul’da bulunan Sahn-ı semân medreselerinin birine müderris olarak ta’yin etti. Bu medreselerde çok güzel vazîfe yapıp, daha sonra fetvâ makamına getirildi. Bursa müftîsi olarak ta’yin edildi. Bursa’da uzun müddet kalıp, dîn-i İslama çok güzel hizmet ettikten sonra, yaşı doksanı geçmiş olarak vefât etti.

Bursa’da büyük câmi yakınında, Müftî Medresesi diye tanınan bir medresesi vardır. Vefâtında bütün kitaplarını bu medreseye vakfetti.

Müftî Ahmed Paşa diye tanınan Ahmed bin Hızır Bey bin Celâleddîn Efendi (r.a.), birçok fazileti kendisinde toplamış kâmil bir velî idi. Hâlîm, selîm bir zât idi. Çok yumuşak huylu idi. Hâl ve hareketleri güzel olup mübârek kalbi de; hîle, garez, düşmanlık, kin ve hıyânet gibi çirkin düşüncelerden temiz idi. Gayet mütevâzî olup, kendini başkalarından üstün görmezdi. Allahü teâlâdan korkması pekçok idi. Fakirlere, garîblere ve ihtiyâç sahiblerine karşı gayet muhabbet ve merhamet sahibi idi. Onlarla ilgilenmekten, yardımlarına koşmaktan lezzet alırdı. Âlimlere, ileri gelenlere, çok ibâdet edenlere yakın alâka gösterirdi. Kendisi de çok ibâdet ve tâat ile meşgûl olurdu.

Kendisine “Paşa” denilmesi, yaşının ileri, i’tibârının fazla olmasından dolayıdır. Yoksa, kendisi paşa olmamıştır.

Müftî Ahmed Paşa’nın oğlu Hızır Bey, şâir ve müderris bir zât idi. Dedesi gibi, onun ismi de Hızır Bey idi. Babasının, aynı zamanda talebesi idi. Ayrıca Emîr Sultan hazretlerinden de feyz alarak Nakşibendiyye büyüklerinden olmuş ve babasından evvel 924 (m. 1518)’de vefât etmiştir.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Şezerât-üz-zeheb cild-8, sh. 149

2) Sicilli Osmânî cild-4, sh. 196

3) Şakâyık-ı Nu’mâniyye cild-1, sh. 199

4) Şakâyık-ı Nu’mâniyye tercümesi (Mecdî Efendi), sh. 197

5) Güldeste-i riyâz-ı irfan sh. 277