MUHAMMED EL-EŞHÂR

Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerinden. İsmi, Muhammed bin Ebû Bekr el-Eşhâr’dır. Lakabı Cemâlüddîn’dir. Nisbeti ise Zebîdî’dir. 945 (m. 1539) senesinde Yemen’de bulunan “Beyt-üş-Şeyh” köyünde doğdu. 991 (m. 1583) senesinde yine aynı yerde vefât etti; orada defn edildi.

Zamanının âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsil etti. İlk önce babasından ilim öğrendi. Mekke’ye gidip, İbn-i Hacer el-Heytemî, Allâme İbn-i Ziyâd gibi zâtlardan da ilim tahsîl etti. Hocalarından ve zamanının diğer âlimlerinden ilim öğretme husûsunda icâzet aldı.

Muhammed el-Eşhâr’dan birçok kimseler ilim tahsil edip, istifâde ettiler. Onların başında, kardeşi Allâme Ahmed el-Eşhâr gelir. Fakîh Muhammed bin İsmâil Ebû Fazl ve Fakîh Sâlih Cemâlüddîn bin Muhammed de ondan ilim tahsil edip yükselenlerdendir. Onun yetiştirdiği talebeleri, fetvâları ve yazmış olduğu eserler, büyüklüğünün isbâtı için delîldir. Bütün muhakkikler, onun ilmî üstünlüğü husûsunda ve ondan sonra böylesinin gelmediği husûsunda ittifâk ettiler. Ömrünün sonuna doğru hastalandı. Bu hastalığı sebebiyle üzülüyor ve insanlardan ayrı kalıyordu. Buna rağmen, Fakîh Ahmed bin Muhammed Ebû Câbir, onun yanında uzun süre kalıp istifâde etti. Birçok faydalı husûsları yazdı. Onun yanında birçok fıkhi mevzûları öğrendi.

Muhammed el-Eşhâr; âlim, faziletli, ilmiyle âmil bir zât idi. Zamanının bir tanesi, şeyhülislâm idi. Zamanında yaşayan âlimler, onun ilmî üstünlüğü ve faziletinden dolayı, ona çok hürmet gösterirlerdi.

Nûr-üs-Sâfir adlı eserin müellifi anlatır: “Evliyâ’nın büyüklerinden Muhamed el-Bekrî, Muhammed el-Eşhâr’ın vefâtından önce bana geldi ve: “Bu gece rü’yâmda Kâ’be-i muazzamanın “Rükn-i yemânî” köşesinin yıkıldığını gördüm” dedi. Ertesi gün Muhammed el-Eşhâr vefât etti.”

Edîb Hüseyn bin Abdülbâkî ez-Zâhid ez-Zebîdî, onun vefâtı üzerine çok ma’nâlı ve uzun bir mersiye (ağıt) yazıp, onun üstünlük ve faziletlerini saydı.

Muhammed el-Eşhâr, kendi zamânındakileri ve daha sonraki zamanlarda gelenlerin istifâde edebileceği birçok kıymetli eser yazdı. Eserlerinin çoğu şiir şeklindedir. Yazmış olduğu bu kıymetli eserlerin başlıcaları şunlardır: 1- Manzûmet-ül-irşâd, 2- Şerhu Şüzûr-üz-zeheb, 3- Manzûmetün fî Esmâ-ir-Ricâl, 4- Muhtasar-ut-Tuffâhatü fî ilm-il-mesâhati, 5- Manzûmetün fî usûl-il-fıkh, 6- Şerhu Behcet-ül-Mehâfil ve Bugyet-ül-Emâsil (Peygamber efendimizin (s.a.v.) hayâtını, mu’cizelerini ve Şemâil-i şerîfini anlatır), 7- Fetâvâ, 8- Muhtasar-ül-Muharrer lis-Semhûdî fî ta’lîk-it-Talâk, 9- Elfîye fın-Nahv (Vefâtına yakın, hasta iken yazdığı eserdir), 10-Şerhu Hadîs-i Ümm-i Zer’ (En son yazdığı eseridir).

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-9, sh. 106

2) En-Nûr-üs-Sâfir sh. 349

3) Şezerât-üz-zeheb cild-8, sh. 425, 426

4) Esmâ-ül-müellifîn cild-2, sh. 257

5) El-A’lâm cild-6, sh. 59