Kanunî, İkinci Selîm ve Üçüncü Murâd devri âlimlerinden. Aslen Alâiyye’dendir. (Alanya’dandır.) Manav İvaz Efendi adıyla da tanınırdı. Sicilli Osmânî’de Manavgatlıdır denilmektedir. Doğum târihi hakkında kaynaklarda bilgi verilmemektedir. 994 (m. 1585) senesinde, Rumeli kadıaskeri iken vefât etti. Kendi yaptırdığı câminin avlusuna defnedildi.
İvaz Efendi, zekî, çalışkan ve kabiliyetli bir kimse idi. O, zamanının âlimlerinden ilim tahsil etti. 954 (m. 1547) senesinde Sahn-ı semân Medresesi müderrislerinden Kara Çelebi’nin yanında mülâzemet payesini kazandı. O zaman, Vezîr-i a’zam Rüstem Paşa’nın adamlarından Şahsuvâr Ağa’ya muallim oldu. Daha sonra Edirne’deki Beylerbeyi Medresesi’ne müderris oldu. 965 (m. 1557) senesinde Mercân-zâde yerine Dâvûd Paşa Medresesi müderrisliği, hemen akabinde de hâriç rütbesine yükseltilip, Müftî-zâde Ahmed Çelebi yerine Rtistem Paşa Medresesi müderrisliğine ta’yin oldu. 968 (m. 1560) senesi Rebî’ul-evvel ayında, Nişancı-zâde yerine haseki payesine yükseldi. Aynı sene emekli olan Ahmed Efendi yerine, Sahn-ı semân medreselerinden birine müderris olarak ta’yin edildi. 970 (m. 1562) senesi Şa’bân ayında Muradiye Medresesi’ne ta’yin edildiyse de kabûl etmeyip, bir müddet uzlete çekildi. 971 (m. 1563) senesinde Ma’lül-zâde Efendi yerine tekrar Sahn-ı semân müderrisi oldu. 974 (m. 1566) senesinde Edirne’de Bâyezîdiyye Medresesi müderrisliğine ta’yin edildiyse de, kabûl etmeyince, aynı sene Bezen-zâde yerine üçüncü defa Sahn-ı semân’a müderris oldu. 976 (m. 1568) senesinde Nâzır-zâde yerine Ayasofya Medresesi’ne müderris olan İvaz Efendi, 977 (m. 1569) senesi Muharrem ayında da, Çivi-zâde Efendi yerine Süleymâniye Medresesi müderrisliğine terfi ettirildi. 981 (m. 1573) senesinde Edirne’de Selîmiye Medresesi’ne, 983 (m. 1575) senesinde de Bursa kadılığına ta’yin edildi. 984 (m. 1576) senesi Şa’bân ayında Edirne, 985 (m. 1577) senesi Şa’bân ayında ise İstanbul kadısı oldu. Bir ara bu vazîfesinden ayrıldıysa da, 988 (m. 1580) senesinde ikinci defa Abdülganî Efendi yerine İstanbul kadısı oldu. 989 (m. 1581) senesinde Sâlih Molla Efendi yerine Anadolu kadıaskerliğine, aynı senenin Zilhicce ayında da Rumeli kadıaskerliğine terfi etti. 991 (m. 1583) senesinde emekliye ayrılıp, yerine Sâlih Molla Efendi getirildi. 993 (m. 1585) senesi Ramazan ayında tekrar Rumeli kadıaskeri olan İvaz Efendi bir sene sonra vefât etti.
İvaz Efendi, zekî ve çok bilgi sahibi bir âlimdi. Arab dili ve edebiyatını çok iyi bilirdi. Hâfızası çok kuvvetli, ilmî mes’eleleri araştırmayı seven, dînin hükümlerini iyi bilen bir âlim idi. Molla İvaz Efendi, nüktedan bir kimseydi. Hanefî mezhebi fıkıh kitaplarının en kıymetlilerinden olan “Hidâye” isimli kitabı, cildinden makam masasına çivilemiştir. Kendine suâl sormaya gelenlere; “Ben bilmem, kara kaplı kitap bilir” diye cevap verirdi. Sorulan suâllere, fıkıh kitaplarına bakmadan cevap vermezdi. İvaz Efendi’nin, Yahyâ Efendi adında bir oğlu vardı. Konya Mollalığı (kadılığı) yapmış olan Yahyâ Efendi, 1033 (m. 1623) senesinde vefât etti.
İvaz Efendi, hayırsever bir zât idi. İstanbul’da Eğrikapı dışarısında bir câmi, medrese ve çeşme yaptırdı. Câmi, medrese ve diğer hayrat eserlerinin masraflarının karşılanması, eskiyen yerlerinin ta’miri için de ayrıca gayr-i menkuller vakfeylemişti. Kendi kitaplarını da, yaptırdığı câmiye vakfetti. Bu eserleri Mîmâr Sinân yapmış olup, bugün hepsi de yıkılmıştır.
İvaz Efendi; kalemi kuvvetli, şâirliği olan ve hüsn-i hat san’atında da usta bir kimse idi. Yazdığı kıymetli eserleri şunlardır: 1- Haşiye alel-Beydâvî, 2- Haşiye alâ şerh-i Mevâkıf, 3- Haşiye alâ şerh-i Miftâh, 4- Haşiye alel-Hidâye, 5- Haşiye alet-Telvîh.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Şakâyık-ı Nu’mâniyye zeyli (Atâî) sh. 291
2) Hadikat-ül-cevâmî’ cild-1, sh. 147
3) Osmanlı Müellifleri cild-1, sh. 358
4) Sicilli Osmanî cild-3, sh. 606, 607