İBN-İ SUYÛFÎ

Şafiî mezhebi fıkıh âlimi ve evliyânın büyüklerinden. İsmi, Hasen bin Ali bin “Yûsuf’dur. Lakabı Bedrüddîn’dir. Hısn’da doğdu. Doğum târihi belli değildir. 925 (m. 1519) senesinde Haleb’de vefât etti. Haccac kabristanına defnedildi.

İbn-i Suyûfi, doğduğu memlekette ilim öğrendi. Kur’ân-ı kerîmi, İmâm-ı Nevevî’nin Minhâc’ını, İbn-i Mukrî’nin İrşâd’ını, Irâkî’nin iki Elfiye’sini, Kâdı Beydâvî’nin usûl ilmine dâir olan Minhâc’ını ve kelâm ilmine dâir olan Tavâli’ adlı eserini, Şâtıbiyye’yi, İbn-i Hacîb’in Kâfıye’sini, İbn-i Mâlik’in Elfiye’sini, İzzî’yi ve Şemsiyye’yi ezberledi. Kırâat ilmini; Ebû Muhammed Süleymân bin Ebû Bekr, Ebü’l-Hasen Cebertî, Zeynüddîn Ca’fer Senhûri’den, fıkıh ilmini Şemsüddîn Cevcerî’den, usûl-i fıkıh, mantık, me’anî ve beyân ilimlerini Ali Karaderviş’den, hadîs ilmini Halebli Ebû Zer İbni Burhân’dan öğrendi. Ayrıca Molla Abdürrahmân Câmi, Takıyyüddîn İbni Fehd, Abdürrahmân İbni Halîl Ezreî, Burhânüddîn Bukâî’, Şemsüddîn Selâmi’den de ilim öğrendi. Ders aldığı hocalarının çoğu, ona fetvâ ve ders vermesi husûsunda icâzet verdiler.

İnsanlar onun derslerinden çok faydalandılar. İbn-i Suyûfi, İslâmın emirlerine uymak ve yasaklarından sakınmak husûsunda da çok gayretli idi. Uzun boylu, heybetli olup, onu gören büyük bir âlim olduğunda şüphe etmezdi.

Vefâtından sonra, oğlu onu rü’yâsında gördü. Oğluna, kabir kerpiçlerinin kaburgasının üzerine düştüğünü söyledi. Ertesi gün, oğlu, Hacı Ebû Bekr Haccac ile beraber babasının kabrine gitti. Kabri açtıklarında, bir kerpicin kaburgalarının üzerine düşmüş olduğunu gördüler. Kabirden mis gibi bir koku geliyordu. Bedeni ilk defnettikleri hâlde duruyordu.

İbn-i Hanbelî şöyle anlattı: “Kırâat âlimlerinden Muhyiddîn Abdülkâdir’in boğazında bir rahatsızlık meydana gelmişti. Bu rahatsızlık Kur’ân-ı kerîmi güzel okumasına mâni oluyordu. Bunun üzerine o, Bedrüddîn Suyûtî’nin kabrine gitti. Onu vesile ederek duâ etti. Kabirden evine döner dönmez rahatsızlığından Allahü teâlânın izni ile kurtuldu.”

İbn-i Suyûfî’nin yazmış olduğu eserlerden ba’zıları şunlardır: 1- Hâşiyetûn alâ şerh-ıl-Minhâc lil-Mahalli, 2- Hâşiyetün alâ şerh-ıl-Kâfiye el-mutevassıt li Rüknüddîn Esterâbâdî.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild 3, sh. 265

2) Şezerât-üz-zeheb cild-8, sh. 133

3) Ed-Dav-ül-lâmi’ cild-3, sh. 118

4) Câmi’u kerâmât-il-evliyâ cild-1, sh. 100

5) İzâh-ül-meknûn cild-2, sh. 258

6) Kevâkib-üs-sâire sh. 178