Osmanlılar zamanında yetişen İslâm âlimlerinden. İsmi Muhammed ve lakabı Muhyiddîn olup, Ece-zâde Muhammed Muhyiddîn Efendi diye tanınır. Ulemâdan Ya’kûb Efendi’nin oğludur. Doğum târihi ve yeri bilinmemektedir. 924 (m. 1518) senesinde vefât etti. Vefât senesinin 939 (m. 1532) senesi olduğu da rivâyet edilmiştir.
O zamanda bulunan âlimlerin büyüklerinden olan Mevlânâ Hatîbzâde’den okudu. Daha başka âlimlerin derslerinde de bulunarak, mükemmel bir şekilde yetişti. İlim tahsilini tamamladıktan sonra, İznik Medresesi’ne müderris oldu. Bir müddet müderrislik yaptıktan sonra, kadılık mesleğine yöneldi.
Ece-zâde hazretlerinin ba’zı akrabaları rivâyet etmişlerdir ki; Yavuz Sultan Selim Hân, şehzâdeliği sırasında Trabzon’da sancakbeyi olarak bulunurken, Ece-zâde de orada idi. Birbirleri ile yakından tanışırlar, sohbet ederlerdi. Yavuz Sultan Selim Hân bu zâtı çok sever, iltifât ederdi. Ece-zâde yetişip kemâle geldikten ve bir müddet müderrislik yaptıktan sonra, Yavuz Sultan Selim Hân’ın, babası Sultan Bâyezîd Hân’a tavsiye ve ricası ile Trabzon kadılığına ta’yin olundu. Bundan sonra çeşitli kasabalarda kadılık yaptı. Yavuz Sultan Selim Hân pâdişâh olunca, Ece-zâde’yi Selanik ve daha sonra da Bursa kadılığına ta’yin etti. Yine Yavuz Sultan Selim Hân, aynı zamanda bu zâtın kardeşi olan Zünnûn Çelebi’yi de Filibe kadılığına ta’yin etti.
Aklı ve zekâsı çok yüksek, zihni ve anlayış kabiliyeti çok kuvvetli, bir zât idi. Dînimizin emirlerine tam riâyet etmekte gayret ve sadâkat sahibi idi. Duâsı makbûl olanlardan idi. İslâmın güzel ahlâkı ile ahlâklanmış olup, beğenilen, sevilen, rağbet edilen güzel sıfatları kendinde toplamış idi. Her hareketi gayet muntazam ve düzenli, her tavrı ölçülü ve seviyeli idi. Bütün hareketleri yerli yerinde idi. Geçmiş büyük zâtların güzel vasıfları ile vasıflanmış bir hâli vardı. Bu güzel hasletleri ile tanınıp sevilen, çok iyilik, ikram ve ihsân sahibi, makbûl bir zât idi.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Sicilli Osmanî cild-4, sh. 342
2) Şakâyık-ı Nu’mâniyye tercümesi (Mecdî Efendi) sh. 404