EBÛ BEKR KEFEVÎ

Kanunî Sultan Süleymân zamanında Kırım’da yetişmiş âlim ve velîlerden. Babası el-Hac Hayreddîn, dînine bağlı ve hayırsever bir kişi idi. Kaynaklarda, Ebû Bekr Kefevî’nin doğum târihi bildirilmemektedir. 970 (m. 1562) senesinde, Kefe’de Abdi Çelebi adıyla bilinen zaviyesinde talebe yetiştirirken vefât etti. Zaviyenin bahçesine defnedildi.

Önce memleketi Kefe’deki âlimlerden dînî ilimleri tahsil etti. Tasavvuf ilimlerini de, Mısır’da Şeyh Şahin Mısrî ve Seyyid Ebü’l-Vefâ Kâdiri’den öğrendi. Ebû Bekr Kefevî, dînin emir ve yasaklarına uymaya çok dikkat ederdi. Haramlardan son derece uzak durur, şüpheli şeylerden kaçınırdı. Hattâ şüpheli olmak korkusuyla mübahların çoğunu terkederdi. Çok mütevâzi olup, herkese karşı güleryüzle muâmele ederdi. Önceleri ticâretle uğraşırdı. Bu sebeple birçok memleket gezdi, uzun zaman memleketinden ayrı kaldı. Bir defasında, yine ticâret maksadıyla Mısır’a gitmişti. Mısır’da Şahin Mısrî ve Seyyid Ebü’l-Vefâ Kadirî tarikatına mensûb büyük zâtlarla tanıştı. Onların sohbetlerinde bulundu. Kalbi kötü huylardan ve nefsi de dînin beğenmediği isteklerden kurtulup olgunlaşıncaya kadar orada uzun zaman kaldı. Bu uzun süreli ayrılığı sebebiyle, memleketinde Ebû Bekr Kefevî’nin ölmüş olduğuna hükmettiler. Hanımını başka bir kimse ile evlendirmek istediler. Hâlbuki o sağ olup, Mısır’da idi. Bu durumu da kimse bilmiyordu. Hanımını evlendirmek için düğün hazırlıkları başladı. Düğünden bir gün önce, rü’yâsında hanımına göründü. Kendisinin hayatta ve sıhhatli olduğunu bildirdi. Ertesi gün Kefe sahillerine bir gemi geldi. Ebû Bekr Kefevî, gemiden çıkıp evine gitti. Düğün işleri de o anda sona erdi.

Memleketine, zâhirî ve bâtınî ilimleri tahsil etmiş olarak dönen Ebû Bekr Kefevî, buraya yerleşti. İnsanlara din ve dünyâ saadetinin yollarını göstermeye başladı. Şehir dışında, eski, yıkık, harabe hâlinde bir kilise vardı. Bu kiliseyi ta’mir ettirdi. Kısa zamanda etrâfına pekçok insan toplanarak, eski kilise yeni câmi oldu. Câmi etrâfında fakirler, yolcular ve talebeler için odalar yaptılar. Burası Abdi Çelebi Zaviyesi adıyle  meşhûr oldu. Vefât edince yerine oğlu ve halîfesi Pîr Muhammed Efendi geçti. Pîr Muhammed Efendi’nin 990 (m. 1582) senesinde hayatta olduğu bildirilmektedir.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Şakâyık-ı Nu’mâniyye zeyli (Atâî) sh. 80