Osmanlı âlimlerinden. İsmi, Hasen bin Yûsuf’tur. Bağdad kadısının oğlu olduğu için, Bağdâdî-zâde diye bilinir. Doğum yeri ve târihi kesin olarak bilinmemektedir. 986 (m. 1578) senesinde Bursa’da vefât etti.
Zamanının âlimlerinden Hâfız Acem’in hizmetinde uzun müddet kalıp ilim öğrendi ve ondan istifâde etti. Daha sonra Kadri Efendi’nin ilim meclisinde bulundu. Rumeli kadıaskeri Muhyiddîn Efendi’den ilim tahsil etti ve ondan icâzet alıp, tedris ile vazîfelendirildi, ilk önce Dimetoka’da bulunan Abdülvâsi’ Efendi Medresesi’ne müderris olarak ta’yin edildi. Daha sonra; İnegöl Medresesi’ne, Pîri Paşa Medresesi’ne müderris olup, 955 (m. 1548) senesinde Müeyyed-zâde Abdülvehhâb Çelebi’nin yerine İznik Orhâniye Medresesi’nde, 962 (m. 1554) senesinde Edirne’deki Üç Şerefeli Medresesi’nde, 967 (m. 1559) senesinde Mertlus Efendi yerine Sahn-ı semân Medresesi’nde müderris olarak vazîfe yaptı. 967 (m. 1559) senesi sonlarına doğru Muallim-zâde yerine Manisa müftîliğine ta’yin edildi. 970 (m. 1562) senesinde, Şehzâde Sultan Üçüncü Murâd’ın isteği üzerine bu vazîfeden alındı ve emekli oldu.
Daha sonra 980 (m. 1572) senesinde Nakib-ül-Eşrâf (Peygamber efendimizin (s.a.v.) soyundan gelen seyyid ve şerîflerin doğum ve ölüm kayıtlarını tutan müessesenin başı makamına ta’yin edildi. 984 (m. 1576) senesinde, ihtiyârlık ve zayıflıktan dolayı bu vazîfeden istifâ edip, tekrar emekli oldu. Bursa’da yerleşip, tâat ve ibâdetle meşgûl iken vefât etti.
Bağdâdî-zâde Hasen Çelebi; nesebi sahih, şerefli, güzel ahlâklı, naklî ve aklî ilimlerde yüksek derece sahibi, ilmiyle âmil, temizliğe son derece önem veren, nûr yüzlü bir zât idi.
Nakl edilir ki: Vefâtından birkaç gün önce, rü’yâsında Hazreti Hasen’i gördü. Hasen (r.a.) ona iltifât ve muhabbet gösterip da’vet etti. Ertesi gün Bağdâdî-zâde borçlarını ödeyip, vasıyyetini yazdırıp, herkesle helâllaştı ve âhıret yolculuğuna hazırlandı. Hazırlıklarını bitirdikten sonra vefât edip, Hakkın’rahmetine kavuştu.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Şakâyık-ı Nu’mâniyye zeyli (Atâî) sh. 247