ŞERÎF (Hasen bin Muhammed)

Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerinden. İsmi, Hasen bin Muhammed bin Eyyûb bin Muhammed bin Hüseyn bin İdrîs Hüseynî’dir. Nesebi, Peygamber efendimizin (s.a.v.) torunu hazret-i Hüseyn’e dayanmaktadır. “Şerîf” adıyle  meşhûr olmuştur. 767 (m. 1365) senesinde Kâhire’de doğdu. 866 (m. 1461) senesinde vefât etti.

Kâhire’de büyüdü, önce Kur’ân-ı kerîmi ezberledi ve ba’zı âlimlere okudu. Ebnâsî ve Beycûrî’den fıkıh ilmi tahsil etti. Bundan başka zamanının büyük âlimlerinden; Bülkinî, İbn-i Mülakkın, Bedreddîn Tanbezî, Cemâleddîn Taymânî ve daha başka âlimlerin derslerinde bulundu. Muhibbüddîn bin Hişâm ve Zeynüddîn Antâkî’den nahiv ilmi öğrendi. Halâvî, İbn-i Şihne, Zeynüddîn Irâkî, Takıyyüddîn Decvî ve İbn-i Hacer Askalânî’den de hadîs-i şerîf ve diğer dini ilimleri öğrendi. Ebû Abdullah Muhammed bin Muhammed ve ba’zı âlimlerden icâzet aldı. Uzun müddet ilim tahsilinde bulunarak, dini ilimlerde âlim oldu ve talebe yetiştirmeye başladı. Her tabakadan, sayılamayacak kadar çok kimse ondan ders okudular. Âlimler bile derslerine gelirlerdi.

Tanbeziyye türbesi idâreciliğinde, Hatirî Câmii müderrisliği ve Baybarsiyye idâreciliği vekâleti vazîfelerinde bulundu. Çok hadîs-i şerîf öğretti. İleri gelen zâtlar da ondan hadîs-i şerîf öğrenirlerdi. Bunlardan Kilvetâtî, Şeyh Muhammed Hanefî’nin zaviyesinde, ondan Nesâi’nin Sünen-i kübrâ adındaki hadîs kitabını okudu. Hattâ, şeyh ve çocukları da hadîs-i şerîf dinlerler idi. Cemâleddîn Bedrânî de bu âlimlerdendir.

İki defa hacca gitti, önceleri ticâretle uğraşırdı. Bu sebeble birkaç kere Dımeşk’a gitti. Hama ve Haleb’e de gitti. Kudüs’de Beyt-ül-makdîs’i ve İbrâhim aleyhisselâmın makamını ziyâret etti. Oradan İskenderiyye’ye gitti. Bir müddet de kendi memleketinde talebe okutmak için ikâmet etti. Gözlerinden rahatsızlandığından, ilim mütâlâası ve kitap yazma işinde çok zorluk çekerdi. Hattâ çok nâdir olarak, güçlükle ders okuturdu.

Çok sabırlı olup, Allahü teâlâya devamlı çok şükrederdi. Fıkıh bilgisi çok fazlaydı. Dînin emir ve yasaklarına çok bağlı ve mütevâzi, temiz kalbli idi. Herkes tarafından sevilirdi. İlmî ve faydalı, güzel eserleri müzâkere etmeyi çok severdi. Talebelerin yetişmesi için çok çalışırdı.

Şemseddîn Sehâvî der ki: “Ben bir müddet Şerîfin derslerine devam ettim. Ondan fıkıh ve hadîs ilmi okudum. Hadîs-i şerîf okuduğum ilk âlim, bu zâttır.”

Eserlerinden ba’zıları şunlardır: 1-Şerh-ül-İbrîz 2-Nüzhet-ül-Kassâd fî şerhi manzûmet-il-iktisâd: Bu eser, akâid ilmine dâirdir. 3-Şerhu tenkîh-il-lübâb lil-Irâkî.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-3, sh. 276

2) Ed-Dav-ül-lâmi’ cild-3, sh. 121

3) İzâh-ül-meknûn cild-2, sh. 641