SEYYİD EMÎR BURHÂN

Evliyânın meşhûrlarından. Peygamberimizin (s.a.v.) soyundan olup, seyyiddir. Silsile-i âliyye büyüklerinden biri olan Seyyid Emîr Külâl hazretlerinin büyük oğludur. Doğum ve vefât târihi bilinmemektedir. Fakat, hicri dokuzuncu asırda yaşadığı bilinmektedir.

Emîr Burhân’ın hocası, Behâeddîn Buhârî hazretleridir. Babası Seyyid Emîr Külâl onun hakkında; “Bu çocuk bizim burhâmmızdır (delîlimizdir).” buyurmuştur. Onun yetiştirilmesi için, talebesi Behâeddîn Buhârî hazretlerini vazîfelendirmiştir. Seyyid Emîr Külâl hazretleri, Behâeddîn Buhârî hazretlerine şöyle buyurmuştur: “Bir üstâd, çırağını yetiştirerek kemâl derecesine ulaştırsa, ister’ki, kendi eserini çırağında görsün ve çalışmalarının neticesinde onun yetişmiş olduğuna şâhid olsun. Şayet bir yanlışlık görürse, düzeltsin. İşte oğlum Burhan, şimdiye kadar tasavvufda eğitilmedi. Onun yetiştirilmesi işini üzerinize alın da, eserinizi görüp, itminân elde ettiğinize dâir bana güven versin.”

Behâeddîn Buhârî (k.s.), hocasının bu emri üzerine Emîr Bürhân’ın bâtınına teveccüh edip, murâkabeye daldı. Fakat hocasının huzûrunda edebe riâyet ederek, tasarrufunu kesik kesik devam ettirerek, ardada bir durakladı. Seyyid Emîr Külâl hazretleri; “Ara vermeden tasarruf etmeye devam et” buyurdu. Bunun üzerine aralıksız tasarrufa devam etti. Emîr Burhan, birden bire değişip, tasavvuf hâllerine daldı. Bundan sonra yolu açılıp, tasavvufda yükseldi.

Emîr Burhan, şiddetli bir cezbe ve sekr sahibi idi. Mizacında insanlardan uzak ve yalnız kalma hâli hâkim idi. İç âlemini ve husûsî tavırlarını, kimse görüp bilmezdi. Ma’nevî kuvveti çok te’sîrli idi. Şeyh Nikrûz Buhârî şöyle demiştir: “Emîr Burhân’a ne zaman rastlasak, onun hâlinden ve bize te’sîrinden bâtınımız (iç âlemimiz) altüst olur, bomboş kalıp, perişanlığa düşerdik.”

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Reşehât sh. 43

2) Hadâik-ül-verdiyye sh. 124

3) Umdet-ül-makâmat sh. 62